dini kullanan değil dini öncelikleri olan bir parti denilebilir. keza dine inanmayan ve mitinglerde ayet ve hadisler okuyan siyasetçilerin de görüldüğü bir ülkede yaşıyoruz.
dini öncelikleri olması bunu zorla herkes için öncelikli hale getirme çabasına dönüşmedikçe makul karşılanması gerekmektedir.
diğer bölücü partiler ise halkın büyük çoğunluğu tarafından benimsenmeyen önceliklerini halka zorla kabul ettirmeye çalışmaktadırlar.
halk kimin ne olduğunu biliyor canlarım fazla kasmayın kendinizi.
kesinlikle doğru önermedir. çekirdek aileleri ile birlikte, hukuki geçmişlerine baktığımızda yolsuzluk, görevi kötüye kullanma, kaçakçılık, hırsızlık ve hatta adam öldürme gibi bileşenleri görürüz. ahlaki bakımdan ise bir çoğu terbiyesizlik ve neredeyse tamamı yalancılık konusunda ihtisas yapmıştır. fakat adalet ve kalkınma partisinin ülkedeki asıl birleştirici görevi pek tabiki siyasidir. zira içeriği son derece enteresandır: şeriatçılar, liberaller, toprak ağaları vs vs.
anaplsı, doğruyollusu, milli görüşçüsü, liberali, koministi, ülkücüsü hep bunlara oy verdi.
dersim alevisi olan okumuş insanlar bile akp diyorlarsa, 12 eylül 2010 referandumunda evet oyu atmışlarsa öyledir.
haa bir de bunun valla ben akp'ye oy vermedim ama diyenleri vardır ki onlardan sakınınız. sözlerine inanmayınız. çünkü o gizli bir meyillidir. o ama'sını 12 haziranda ampule atacaktır...
türkiye'yi bölmek, küçültmek ve güçsüzleştirmek isteyen özellikle chp, mhp, bdp, abd ve ab karşısında güçlü, yekvücut durabilmemizi sağlayan büyük lider erdoğan'a her dakika minnet duymamızı gerektiren gerçektir.
allah kendisine uzun ömürler versin, başımızdan eksik etmesin.
Hakkında,insanları ele geçirdiği medya bombardımanı ve baskıyla tek tipleştirerek kendi etrafında toplamaya ve böylece siyasi gücünü artırıp ülkede herşeyi kontrolüne almaya çalıştığı, en ufak muhalefete tahammülü olmadığı,bir arada yaşama kültürünü tanımadığı, demokrasiyi amacı için istendiği yerde inilebilecek bir tramvay gibi gördüğü,düzenli ve artan şekilde hukukun evrensel ilkelerine aykırı eylemlerde bulunduğu,yargıyı kendisine bağlı hale getirerek kuvvetler ayrılığı ilkesini berhava ettiği,bu amaçla halkı yanıltarak referandum oyununu oynadığı,totaliterizme son derece meyilli olduğu, tarıma,hayvancılığa,doğaya,yolsuzluklara,halkın temel sorunlarına,siyasi kültüre, bilime,tarihi değerlere,ulusal servetlere ve insana bir kasaba tüccarı mantığıyla baktığı,vs.geniş kesimlerce düşünülen siyasi yapı.