üç beş çapulcunun buraya toplanıp hakkında kendi çaplarınca espri yapmaya çalıştığı bu ülkenin yetiştirmiş olduğu nadir kişiliklerden olan (bana göre) ölümsüz muhsin yazıcıoğlu şiiridir.
kalmalıydı her şey yerli yerin de,
doğmalıydı yine gecede ay.
yağmur yağmalıydı,
uyumalıydık sabaha karşı.
ve inadına yaşamalıydık,
dünyanın bu korku dolu düzeninde.
bir bağlama sesiyle uyanmalıydık sabaha.
tüm mavilikleri üstümüze alarak,
dolaşmalıydık şehir şehir.
sıcak bir simidin buğusuyla ısınmalıydık,
ve ben bu gece üşümemeliydim sensiz.
yokluğunla üşüyorum,
buz tutuyor, yüreğim, bedenim...
hadi yine çıkıp gel,
tıpkı kayıp zamanlardan geldiğin gibi,
varlığın bir güneş misali ısıtsın,
bu dünyanın sensizliğinde üşüyen bedenimi... *
ilim irfan aşkına istanbul'dan ankara'ya göç etmiş bir garip öğrenciyseniz, bütün kış boyu evde, okulda, sokakta, bakkalda, çakkalda, sinemada, cafede... her ortamda, her zaman söyleyeceğiniz yegane kelimedir.
ve burada hayat öyle zordur ki,totosu donacağı için sevgiliniz de montunu çıkartıp veremez.
şimdi yoksun
sen kokmuyor artık odam
yalnızlığına ayak uyduramıyorum
yıllar geçse de aradan
gidişin dün gibi aklımda hala
bazen olur olmaz hayallere dalıyorum
aşkın alev alev yaksa da içimi
sensizlik zor be gülüm
şimdi çok üşüyorum.