Cidden en adrenalin yaşanan anlardan biridir.
Ama asıl olay cevap geldiğinde.
Hiçbir zaman yazacağım şeyleri planlayan bir insan olmadım.
O an neyi hissediyorsam, eğer hislerimi anlatmak istiyorsam direkt yazar atarım.
Cevap gelir
daha doğrusu bildirimi gelir
Bi an o hormonlar nası bi hızla salgılanıyorsa artık tüm kalp daha hızlı çarpar soluk sıklaşır ve bildirime tıklanır.
Sonuç:
Fos.
bugün boyunca aklımdan milyon kez geçen, mesaj atıp atmamak arasında defalarca gidip geldiğim, en sonunda mesaj atmamakla karar kıldığımdır. deli gibi özlenmiştir.
Özlenen kişiye mesaj atma çaresizlikten yapılabilen bir eylemdir. Mesaj atsan olmaz atmasan olmaz. Atmasan içinde kalır. Atsan daha rezil bir duruma düşersin. Bir yandan aman abi ne kaybedeceğim derken bir yandan o mesaja asla beklediğin ve umduğun cevabı alamayacağını bilirsin. Önüme dönüp yoluma bakamıyorum işte atmam gerek o mesajı diye düşünürsün. Niye üzerler bizim gibi yürekten seven insanları diye düşünürsün. Düşünürsün... Saatler sürer o mesajı hazırlamak. Yazıp yazıp silersin. Baştan tekrar okursun yazdıklarını. Aralara bir şeyler eklersin. Mesela kendine süre koyarsın. Ben bu mesajı tam saat üçte yollayacağım dersin. Üçe kadar düşünürsün. Eğer şanslıysan fikir değiştirip vazgeçersin kararından. Atmassın. Saat dört olur...