Bir sorunsal.
Uyuyordur belki, ayrı ülkelerdesinizdir, e arada saat farkı da var, mecbur sabahı beklersiniz. Sabah olmak bilmez, o da ayrı konu ya neyse. Öyle özlemişsinizdir yani.
Ne güzel bir sevgi, ne güzel ve ne olumlu bir senaryo değil mi?
Bir de işin diğer tarafı var tabi, hani ayrısınızdır ve ilişki bitmiştir.
Tuhaf olan da bu ya, ilişki bitmişken sevgi sürmektedir, tükenmek bilmeyen bir özlem dalgasıyla çevrelenmişsinizdir. Bilinmezlik korkutur insanı, aklınızı kurcalayıp duran "acaba arasam ne der" sorusu, bir anda gururunuzu da diriltir.
Akabinde zor da olsa hüzünle beraber aramaktan vazgeçilir, içinizden acı da olsa bol şanslar dilenir, gönül ise tedavisinin tamamlanması amacıyla her şeyin ilacı olan zamana emanet edilir.
Bitmiştir, söyleyeceklerin tükenmiştir. Artık ona içinden cümleler kuramazsın kendi kendine. Çok susulmuştur. Avaz avaz susulmuştur. Çok çaba göstermişsindir ama karşıdaki insan her şeyin farkında olup bir adım dahi gelmiyorsa eğer. Arayamazsın.
Ararsam özlediğimle kalırım. Bitiren taraf sen oldun mu onun ağırlığını taşımak zorundasın. En son sesini duyduğumda hayatımda kalabalık istemiyorum diye afili bir cümle kullandım. Bu ilişki yürümüyor, zorlamayalim da diyebilirdim. Hiç cevap da vermeyebilirdim ama bir daha nerde gorebilirdim ki? Kendimce çektiğim acının intikamını böyle almış oldum. Gözümden sakındığım insanı artık hayatımda kalabalık olarak gördüğümü düşünsün istedim. Bunu dert yapacak kadar duygusal biri mi? Onu da bilmiyorum.
Aradan bir sene geçti. En son konuştuğumuzdan bu güne kadar sadece bir mesaj atmıştı, o da toplu mesaj. Karşılık olmayınca da yanlış atıldığına dair bir düzeltme.
Şu an etkisi yok denecek kadar azaldı bende. Arada gördüğüm rüyalar; daha bu gün ayrıldık hissi vermiyorsa unuttum da diyebilirim. Ama ışin içine anılar girdi mi de ozlemeden gecemiyorsun. Bitiren taraf sen oldun mu; arayan değil, aranmak isteyen taraf olursun. Af dilenmesini beklersin. Seni ikna etmesini istersin.
Farkedemedim kelimelerini sen gülümserken ,
Sadece ve sadece bir sen kalmıştı aklımda..
Açtığın yaralar sızlarken,
Sadece ve sadece bir sen dolanmıştı canıma..
Kanıyordum sana doya doya gözlerine dalıp giderken..
Farketmesen de yanımda..
Derken parçalandı kalbim..
Feryadımı sen duymayınca,
Tanıyamayınca..
Arayamazsın çünkü açamayacağını bilirsin, yitip gitmiş bu saçma dünyada tüm sevenlerini ardında bırakmıştır. Ailesinin fertlerini her gördüğünde için tükenir yüreğinin ucu sızlar. Acını düşünürsün, onlarınkini tahmin bile edemezsin. Evlatlarından bir parçaymışsın gibi sana her sarıldıklarında kor olur köz olur o yangına tekrar tekrar düşersin.
Canım kardeşim, melek dostum huzur içinde uyuyorsundur eminim, keşke keşke arayabilsem.
özlem duyduğun insanı arayamama durumudur. sevdiğin, hoşlandığın kişiye konuşamama durumu olduğu gibi. hep iç kemirtir. sonucu bir yere vardırmaz. çünkü daha doğrusu sonucu olur mu onu da bilmiyorum. özlemek de çok güzel, sevmek de. bunu bile hakkıyla, layıkıyla başarmak gerekiyor.
Çok sevdiğim ama uzun zamandır da aramızın açık olduğu Bir dostum için şuan bu durumdayım.
Neden böyle oluyor? insan neden gurur yapar ki böyle durumda?
Eğer ölürsem buna pişman olmayacak mıyım? Ölümün her an Bir nefes kadar yakın olduğu şu anda neden aramaktan geri kaçınır ki insan?
O kadar lanet bir duygu ki..
Bundan nasıl kurtulabileceğimi bilmiyorum.
Ne yapmalıyım? Gerçekten bilmiyorum.