bir konuda başarılı olmak, takdir toplamak başlıca yollardan biridir. özgüveni olmayan biri , bir konuda çok iyi olduğunun farkında olarak , başarılı olarak ve kararlı olarak özgüven sorununu aşar bence. şimdi, hiç özgüveni olmayan insanlara tavsiye verin mesela. ama karşınızda ki özgüvensiz insanı germeden verin.
mesela tavsiyeler nedir genelde; karşındaki de insan seni yemez , hayata bir kez geliyorsun, kaybet ne olacak ki , kızın yanında rezil olmaktan korkma vs vs gibi şeyler söylenir. teoride çok doğru; bu özgüvensiz birini hem gaza getirebilir , fakat inanılmaz bir şekilde de gerer. neden; ulan bu iletişim meselesi bu kadar kolaymıydı diye kendine sorar yer bitirir kendini ben neden özgüvenli olamıyorum diye. germemesi için de net bir şekilde yapabilecekleri için kararlı olmak gerekir. mesele bu dostlar.
Seni Allah biliyorsa başkası bilmesede olur sözüyle kendini motive etmek çevrendeki insanlar seni yalnız bıraksalarda asla mücadeleyi bırakmak özgüven tek başına başarabildiklerindir bazende..
temiz giyinmek kişisel bakımlarını her zaman eksiksiz yapmak. onun yanında spor salonunda birazda olsun vücut yapmanız size özgüven kazandırır. yakın arkadaşlarınızda manevi destek almakta özgüven kazandırır hepsi bir kenara bir insanın kendisinin yürekli biri olduğuna inanarak gerçekten yürekli bir insan olduğunu kendine kanıtlaması özgüven verir.
Hayatınızın mücadelesini yalnız veriniz ve o sizden vazgeçene kadar sevdiğiniz şey küçük bir Japon balığı bile olsa onu hiçbir zorluğu bahane edip yarı yolda bırakmayınız.
Bundan sonra sizi tabi ki yine incitebilirler, yalnız bırakabilirler fakat artık size asla pes ettiremez, sizi teslim ve satın alamazlar.
ben sanırım dünyanın en özgüvensiz insanıydım. ebeveynlerim hariç kimseyle telefonla konuşamazdım, dışarıda kimseye bir şey soramazdım. utangaçtım, insanlarla göz teması kuramazdım.
sonra bir gün ansızın kafama dank etti.
-ya patates, sen insanlardan utanıyorsun ama kimse seni zaten takmıyor, kimsenin umrunda değilsin ki...-
dedim.
o günden sonra her şey tam tersi oldu. artık fazlasıyla özgüvenliyim. ne bir zerre utanma duygum var ne de çekingenliğim. eskiden dayımla bile telefonla konuşamayan ben, şimdi dıdısının dıdısıyla yarım saat sohbet ediyorum telefonda.
eskiden dışarıda kimseye bir soru dahi soramayan ben, tanımadığım kişilerle sohbet ediyorum.
topluma açık alanlarda saçma dans figürleri yapıyorum.
velhasıl, bilmeniz gereken tek şey şu,
-kimsenin umrunda değilsiniz günlük hayatta ve insan özeldir. kimse gibi olmak zorunda değilsiniz. farklılıklarınız sizi siz yapan şeylerdir. kimseden çekinmeyin-
-konuşurken kendimizi karşımızdakine onaylattırma sorularını ve söz öbeklerini bırakmalı. (haklı değil miyim? öyle değil mi ama? vs gibi.)
-asla savunmaya geçmemeli savunma yapmak karşıdakine ''saldır bana'' yanlış mesajını verir. duruma göre saldırmak ya da kayıtsız kalmak ama asla savunma yapmak değil. (satrançta savunma yapmaya başladığımız anda yeniliriz.)
-başta zaman olmak üzere herşeyi her an planlama ve kontrol altında tutma alışkanlıklarımızdan olabildiğince uzaklaşmalıyız. belirsizlik duygusu dünyanın en çaresiz ve en onulmaz endişesidir. Bu endişeyi kontrol edebilen bir insan evladı doğmamıştır ve doğmayacaktır bilim bunun için vardır. o yüzden bu anlamsız gerginliği olabildiğince kafamızdan atmalıyız. endişe özgüvenin en büyük düşmanıdır.( enteresandır sadece rejimdeyim düşüncesi/endişesi başlı başına en çok kilo aldıran eylemdir. bu endişeyle stres hormonu salgılayan vücut herşeyi depolar.)
-kişiselleştirme, üzerine alınma, aşırı genelleme, etiketleme, ya hep ya hiç tarzı düşünme gibi daha pek çok bilişsel çarpıtma diyebileceğimiz yanlış düşünce kalıpları bizi sosyal hayatımızda yanlış iletişime götüreceğinden kesinlikle terkedilmelidir.
-sağlıklı besinler, açık havada spor ve yürüyüş daha fazla kalori yaktığı gibi mutluluk hormonunu % 80 daha fazla çalıştırır.
-kendimize gülmeyi öğrenmeli. gülmeye başladığımızda değişmeye çalışmaz, kendimizi olduğumuz gibi kabullenir ve mükemmelliyetçilik fikrinden kurtuluruz. içten gelen gerçek, egodan bağımsız olan özsevgiyi deneyimleriz. özsevi insanlarla daha iyi daha sağlıklı ilişkiler kurmamızı sağlar.
hiç tanımadığınız bir insanla zorunluluk dışında muhabbetler etmek.
belirli bi konuda ustalaşmak, bilgilenmek. sinema, kitaplar, el işleri, spor, elektronik aletler, içecekler, yemek yapmak. herr şey olabilir.
fiziksel bir değişiklik yapmak. kilo almak veya vermek, vücut yapmak, saç kestirmek veya uzatmak, sakal bırakmak veya sinek kaydı gezmek. insan aynada farklı birini görürse sıfırdan başlama hissi yaşıyor.
yeni kıyafetler almak. yeni kıyafetler yeni umutlar doğuruyor insanda.
müzik , yemek , rutin alışkanlıkları değiştirmek. saçma gelebilir ama dinlediğimiz şarkıların sözleri bile özgüvenimizi etkileyebilir.
kalabalık ortamlarda vakit geçirmek. bu başlarda herkes bana bakıyor hissi yaşatsa da zamanla bunu aşınca eski tedirginliğinizin yerini mutluluğa bıraktığını göreceksiniz.
karşı cinsten arkadaşlar edinmek. insan kendini en çok karşı cinse beğendirmek ister. bu da tedirgin hissetmek demektir. geçirdiğiniz zaman arttıkça bu tedirginlik de sizi terk edecektir.
eğer kullanmıyorsanız parfüm kullanmak ve düzenli duş almak. diş fırçalamak da sayılabilir. temiz hissetmek, güzel koktuğunu bilmek ve gülümsediğinde kendine güven duymak çok rahatlatıcıdır.
Kendini tanımak. insan sınırlarını ve hedeflerini bilirse ayakları yere daha sağlam basar. Bu da daha az tökezleme demektir.
şimdilik aklıma gelenler bunlar , ekleyecek bir şeylerim olursa editlerim.
Ozguveninizin eksikliği neyden kaynaklanıyorsa onun üzerine gitmektir. Görünüşün? Yaptığın sacma davranışlar? Aile ilişkileri?
Unutma,bir kere yaşayacaksın bu hayatı sonu hep bok. Ne olacaksa olsun bırak. Bırak ya içinden geldiği gibi yasa ne olacak? Ne kaybedeceksin? Kaybet ne olacak? Kaybede kaybede dipten çıkmayı ogreneceksin.
geçen sene uninin son günlerine yakın evdekiler para yollama işini sağlamlaştırmaya başladılar ve senin başına nazaran yollanılan para seviyesinde artış meydana geldi.
ben de biraz fazla harcamaya başladım. kıyafetler falan almaya başladım.
bir gün kebapçıdan çıktım ve bir çay içtim ve yurdun yolunu uzattım da uzattım.
o an anladım ki cebinde paran varsa özgüven inkar edilemeyecek şekilde artıyor.
siz siz olun paralı olun. şimdi defolun. anaa kafiyeli oldu lan.