özgün

    78.
  1. sanırım kendisini "istiklal" parçası ile tanımıştım. https://www.youtube.com/watch?v=FfGOdFCBios
    daha sonra da "sadece arkadaşız" şarkısı hoşuma gitmişti. https://www.youtube.com/watch?v=RiuHOHjjY7U

    not : sıraları yanlış olabilir.
    6 ...
  2. 70.
  3. down sendromlu çocuğu varmış ama allah bize melek gönderdi diyor , hiç öenmli değil diyor ulan adam kere adam be.
    6 ...
  4. 74.
  5. 75.
  6. 1.
  7. 19 Ekim 1979'da Eskişehir'de doğdum. Çalışan bir anne- babanın çocuğuydum. O zamanlar annem sekreter, babam memurmuş. Tek çocuk olarak büyüdüm. Hayatımdaki en önemli kişilerden biri dedem ilyas Küçükcan'dır. Dedem eğitimci ve yazardı.

    8 yaşındayken Eskişehir Anadolu Üniversitesi Çocuk Korosu'na girdim. Daha o yaştayken bile tek hayalim konservatuvara gidebilmekti. Ancak babam bu konuya pek de olumlu yaklaşmıyordu. O konservatuvara torpille girilebileceğine inandığı ve de bu konuda benim üzüleceğimi düşündüğü için beni sürekli bu fikirden uzaklaştırıyordu.

    Ama ben çok direndim ve de sınav sabahı uyuya kalan babamı zorla uyandırarak konservatuvar sınavına girdim. Sınavda parmaklarıma ve dişlerine baktılar. Aralık olan dişlerimden acaba hava kaçırır mıyım diye korktular herhalde.

    Sonuçlar açıklandı, viyola bölümünü kazanmıştım. Annem ve babamla birlikte ansiklopediden viyolayı arayıp bulduk ve nasıl bir enstrüman olduğunu o zaman öğrendim. Çünkü o zamana kadar viyola diye bir enstrüman hiç görmemiştim.

    11 yaşımda tek başıma Ankara'nın yolunu tuttum.. Ankara Devlet Konservatuvarı'nda yatılı olarak okumaya başladım. O okuldaki hele yatakhanedeki ilk günlerimi hiç unutmam. Herkes ailesinden uzak olduğu için ağlıyordu ama ben hedefime ulaştığım için çok mutluydum.

    Ailem harçlık yolluyordu ama ben o parayı okuldan kaçıp arkadaşlarımla atari oynayarak harcıyordum. Tabii sonra da aç kalmamak için peynir ekmeğe talim ediyordum.
    Öğretmenlerim benden memnundu ama hepsinin ortak kanaati aynıydı. 'Çok yeteneklisin ama çalışman gerekir.' Yani çok çalışkan değildim..

    Bir yandan da gitar çalıyordum kendi kendime.. 16 yaşındayken bu işten para kazanmaya başladım. Tabii hem gitar çalıp, hem şarkı söyleyerek.
    Önce kafelerde sahneye çıkmaya başladım. ilk işimden 500 bin lira almıştım.

    Yatılı okuduğum için tabii ki sahneye çıkma konusunda çok zorlanıyordum. Okuldan kaçıyor, sahne programımı yapıyor ve gece 03'te tekrar sessizce yatakhaneye giriyordum. Yani o dönem hep kapı yerine pencereyi kullandım. Bu arada ailem okurken çalışmama karşı olduğu için çalıştığımı onlardan da saklamıştım.

    Kafelerden barlara transfer oldum. ilk bar çalışmam çok beğenildi ve epey bir popülerlik kazandım. Tabii yaşım küçük olduğu için sanırım bu beni şımarttı ve patrona şartlar öne sürmeye başladım. Sonuç: işime son verildi.. Artık işsizdim..
    Neyse ki bu dönem çok uzun sürmedi yine barlarda iş buldum. Gece 24'te sahne alıp, sabahın ilk ışıklarında sahneden iniyordum. 5 kişilik orkestramla yine çok popüler oldum.

    Her şey yolunda gibi görünse de ters giden bazı şeyler de vardı.. Geceleri çok geç yattığım için viyola çalışmalarım etkilenmeye başlamıştı. Çünkü ben viyoladan çok şarkı söylemeye zaman ayırıyordum.

    Mezuniyet dönemim gelip çattığında içimi 'ya mezun olamazsam' korkusu sardı. Her şeyden elimi eteğimi çektim ve kendimi okulun çalışma odasına kapatıp sabahlara kadar viyola çalıştım.

    Bu sıkıntıları unutturacak bir sonuçla okuldan mezun oldum. 100 üzerinden 99 aldım.. Okulda kalmam için teklif geldi. Kabul ettim ama bir yandan da bar çalışmalarına devam ediyordum.

    Bu arada Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nda da çalışmaya başladım. Araya bir de master sıkıştırdım ve Polonya'ya gidip master class çalışması yaptım.

    Polonya dönüşü okulun oda orkestrasında da çalışmaya başladım. Bir yandan da senfoni orkestrası ve dışarıda da bar çalışmalarım devam ediyordu. Tam bir üçgen oluşmuştu. itiraf etmeliyim bir yanda klasik müzik, öte yanda pop, tam bir ikilem yaşadım o dönemde..

    Tabii ki amacım senfonide kadrolu olarak yer alabilmekti. Ama zaman içinde bu ihtimalin zayıfladığını gördüm ve sonunda klasik müzik ile yollarımı ayırmaya karar verdim.

    Bu arada pop müzik sanatçıları değil ama kendi sözlerini ve müziklerini yapan sanatçılar benim çok dikkatimi çekiyordu. Bu konuda kendimi yokladım ve bir de baktım besteci kimliğim beni başka bir yöne çekiyor. Artık ben de söz yazıp, beste yapıyordum.

    içimden gelen sese kulak verdim ve de Türkiye'nin iyi müzik yapan müzisyenlerinden ve sevilen pop starlarından biri olma kararı aldım kendi kendime..

    otobiyografisi yukarıda yazılı olan pop-müzik sanatçısı.
    şu ana kadar albümünün ilk iki parçasına klip çekmiştir, sözleri aşağıdadır.

    Elveda

    zaman değil geçen ömürmüş anlamadık
    tükendik bizde yıllar gibi yaralandık
    bana bıraktığın yüzümdeki bu çizgiler
    alıp götürdüğün ömrümün baharları

    suçumuz neydi bizim
    feryadım tanrıya
    sana son sözüm gülüm elveda (elveda)

    her şey biter herkes unutulur
    ben seni kaç kere sevdiğimi unuttum
    haram olsun yıllarım olmuş ziyan
    sen de unut beni yok yere sevdiğini(x2)

    zaman değil geçen ömürmüş anlamadık
    yenildik bizde aşklar gibi karalandık
    bana bıraktığın yüzümdeki bu çizgiler
    alıp götürdüğün ömrümün baharları
    ******
    bir sabah boş evinde üşüyerek uyanacaksın
    titrek kalbini eski mektuplara saracaksın
    ben senle bir günü bir ömre kıyaslarken
    sen benden bir haber başka kollarda uyuyormuşsun
    olsun avuçlarında ben boynunda benim kokum
    ben seni çoktan unuttum
    sen beni unutamayacaksın!!
    -------

    Şeytan

    Kırk canım olsa birini vermem
    sen değmezsin değişmezsin
    Seni sahibin sevsin !
    Hangimiz haklı, dünyalar farklı
    Bu alemde işim olmas
    Yaram kalbimde saklı

    Bu gece kalbimi evde bıraktım
    Ruhumu artık şeytana sattım
    Seni sevmekle büyük hata yaptım
    Elveda Tatlım..
    6 ...
  8. 43.
  9. 150 boyuyla klibinde 180 kız oynatan şarkıcı.
    4 ...
  10. 20.
  11. farklı sesi ile duygusal şarkıları oldukça güzel yorumlayan 1979 doğumlu eskişehir'li şarkıcıdır.
    albümleri:
    elveda (2005)
    nöbetçi aşık (2007)
    biz ayrıldık (2009)
    3 ...
  12. 69.
  13. Şarkici. Severdim kendilerini ama su sozu ve teslimiyetiyle gozumde daha degerli bir yerde su an.

    ''Down Sendromu'nu bir hastalık olarak görmüyorum. Allah bize melek gönderdi''

    http://bit.ly/1pEWvjo

    Allah'im sabri cemil versin, sevgiyle doldurup tasirsin yuregini. Oyle ki Bir an olup yuksunmesin.
    3 ...
  14. 73.
  15. Sesi güzel şarkıcı. 2005 yılındaki
    Elveda şarkısı çok güzeldi.
    3 ...
  16. 38.
  17. yeni şarkısı istiklal fena sallamıştır.. çok eğlenceli, çok oynak.. bu yaz sık sık duyacağız sanırım..
    "gözlerime baksan inanacaksan söyle rakı rakı rakı büyük"*
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük