öyle konuşuyoruz ya

entry1 galeri0
    1.
  1. farklı olana bakıyoruz çok bakıyoruz hemde öyle bi bakıyoruz adamız farkında değiliz, s*ksek daha iyi gözümüzle yiyoruz yetmezmiş gibi o farklı sen normalsin ya laf atıyoruz utanmadan sıkılmadan dışlamaya onun üzerinden popüler olma çabasına giriyoruz nede olsa o farklı biz normaliz biz ona göre farklımıyız ? aklımıza gelmez.

    egolarımızdan sıyrılamıyoruz bilgeliği ararken içine sığındığımız boşluğun ne olduğunun farkında değilken kendimizi üstün görerek boşluğumuzun tam isminin ego olduğunu unutuyoruz. hiyerarşi de varsa işin içinde agolarımız patlıyor ablamızın üniversitedeyken icat edilmemiş akıllı cep telefonları olmadığı için yanında taşıdığı içersinde 10 bin kelime olan sözlüklerin acısını derste içersinde 4 milyon kelime olan telefonu sözlük olarak dahi kullanamazssınız yanınızda sözlük getireceksiniz şeklinde tatmin etmeye çalışması ile örneklendirip taç takma kısmını da tamamlıyoruz

    her masada herşeyi herkesin içinde her dakikada her fırsatta bağırarak konuşuyoruz çok biliyoruz nede olsa öyle bi biliyoruz ki kimseye söz vermeye gerek kalmıyor karşıt görüşe hayır o susacak ben konuşacağım nede olsa ben biliyorum.. Bilmiyoruz abiler bilmiyoruz bi bok bildiğimiz yok bilmediğimizi bilenlerde bi bok bilmiyor ne sen ne ben nede onun bildiği bi bok yok. Aslında var biz bi kaç şey biliyoruz mesela dinlememeyi biliyoruz yanlışı biliyoruz ve yanlış olduğunu bildiğimiz halde körü körüne bağlanmayı biliyoruz konuşmayı çok iyi biliriz dinlemeyi asla susmasını bilmeyiz herkesin herşeyle her durumla her görüşle ilgili en az bir en çok 13 yorumu vardır sırayla değil ama karışık karışıktır anlatacaklarını en hızlı ve nefes almadan söyleyebilenin kazandığı bir masa oyunu bu konuşamıyoruz halbuki

    özgürlük istiyoruz sonsuz özgürlük,barış istiyoruz sonsuz barış huzur içinde yaşadığımız bir dünya istiyoruz neden ?
    doğamız bu (mu) acaba ? istiyoruz ama nasıl ? silahla,insanları öldürerek masum annelerin küçük çocukların tek sahibi o adam olan aile babalarının katliyle. barışı sağlamak için renklerin gücünü sembol haline getirip silahlarla masumları karanlığa gömerek istiyoruz özgürlüğü dağa çıkarak kafa tutarak isyan ederek istiyoruz kan dökerek istiyoruz dışlanmayı hor gürülmeyi göze alarak istiyoruz insanca yaşama arzusu içinde insanlıktan çıkarak istiyoruz sonsuz özgürlük ve sonsuz barışı.. merhaba ben ironiler kralı

    doğa istiyoruz yeşili olan yaşam,oksijen, çayır çimen istiyoruz neyle ? bir yılda milyarlarca lira harcayıp atmosferin anasını ağlayan carbon salımlı fosil yakıt tüketim araçlarımızla mı ? güzel görünmek adına bir hırka için onlarcasını yok ettiğimiz kürklü hayvanlarla mı ? dünyanın tepesine çıktık kutuplara kadar gidip en tepeden en derine kazmaya başladık daha çok petrol için daha çok carbon salımı için ve daha çok savaş için daha çok çocuk ölsün diye mc donals ayakta kalsın amerikalı johnun canı hamburger isterse 20 saniyede elinde olsun afrikalı katuni ise tencerede ağaç yaprağının pişmesini bekler nede olsa eşit bir dünyada yaşıyoruz insan hakları var dostlarım doğruya insan dediğin fil yavrusuna benzemezse insan denirmi ne o öyle bi deri bi kemik biraz yemek yemek şart tabi tüketmek şart daha çok tüketmek daha çok almak ve ihtiyacın olmadığı halde varmış gibi hissetmek popüler kültür sağolsun hiç farkettirmeden götüm götüm soktu mesajı beynimize tüketin lan bebeler tüketin ki daha çok kazanalım yedeği varmış gibi koca evrende bi kaç tane daha bulurmuşuz gibi yok edin kesin ağaçları dereleri kurutun barajlar dursun elektrik hep bulunur fok balıklarının kafalarını kancalarla ezin yağları değerli onların derileride var balinaların yüzgeçlerini koparıp atın tekrar fillerin dişlerini kırın kolye yapar satarsınız acımayın korkmayın düşünmeyin yarını, bugünü yaşayın geçmişten miras kalmayıp gelecekten çaldığımız dünyayı geleceğinize en boktan şekilde bırakın onlar düzeltir nasılsa

    mutluluğu maneviyatta arayıp yöneldiklerimiz içinden dışarı çıkarımıyoruz yollara değil yukarı yöneliyoruz en yukarıda bizleri izleyen herzaman yanımızda olan kozmik güçlere maneviyat mutluluğunu yüklüyoruz ve kendimizi kandırarak bulduğumuzu sandığımız mutluluğun içine başkalarınıda çekmeye çalışıyoruz din abi din sahi kim icat etti ilk dini ?
    işin ilginci bu olay tutar aga deyip bu ilk örnekten yola çıkararak buna benzer yan sanayi ürünleri çıkaran diğerleri kimdi acaba dahada lginç olan herkeste bu mutlu olma çabasını neden farklı yönlerde değilde yukarıda aradı hepsini geçtim bu manevi mutluluk çabasına neden kurallar koyuldu ki mutlu olmak için biraz serbestlik gerekmezmi acaba ?
    başını günde 5 kere secdeye koy ,pazarları kliseye git ,tanrılarını suda yüzdür ,tütsü yak ,amuda kalk el çırp
    mutlu olacaksın yaparsan üstelik sonunda ödülde var 72 huri,sonsuz huzur,altın,su yada senin ihtiyacın olan neyse işte az bulunan bişey. mutlu olduğumuzu sanıp sanki şartmış gibi kendi sahte mutluluğumuza ortak aradık red edenleri ise en barışçıl bizimkisi diye katlettik kılıçdan geçirdik kazığa oturtttuk barışı sağlamak için kadınları recm ettik elleri ve ayakları kestik özgürlüğün en çok olduğunu savunduğumuz kendi mutluluğumuzun kabul ettiğimiz yaratıcısından bunlar için ödül bekledik beklemekteyiz. merhaba ben perhiz ve lahana turşusu tanrısı haftasonuna özel her saçmalığınız için ekstra x10 sevap point kazanacaksanız. gelir....

    kendimize benzemeyen herşeyi düzelttik kırptık kestik ve biçimlendirdik insaoğlu ile başladı asimile kavramı yonttuk tüm beyinleri tek tip insan tek tip düşünce yarattık birileri aklımıza consume obey die yı soktuğundan beri göt boyutlarımızın farkına varmadan büyüdük dünyamızı lcd ekranlar üzerinden yönetip başımızı kaldırmadık şarjı biten telefonumuz en büyük sıkıntımız interneti azalan tarifemiz en yüce hapsimiz oldu düşmanlarımızı hergün her saniye cebimizde taşıdık ne değer verdik ama bebek gibi kılıflı korumalı baktık. sen dünyaya ulaştığını sanırken dünyayla birlikte senide yönetenlerin farkına varmadın senin dünyanın aslında sahiplerinin izin verdiği kadar olduğunu bilemedin yada bilmek istemedin. çünkü hoşumaza gitmişti yönetilmek birisinin emri altına girip az biraz sorumlulukla işin içinden kurtulmak,tek alanla uğraşıp başka bişeye karışmadan yaşamak daha kolaydı. sen belgeleri imzala yöneticiler bunları emretti koruma işine onlar bakar (en azından öyle biliyorsun). karşı durmayı denemeyi bırak aklından bile geçmedi geçmemeliydi sana okutulan kadar bilgiliydin 106 ekranın gösterdiği kadar popüler ve tecrüben vardı görmen gerekenleri en son nokta sandın.sandım.sandık... en son bu değildi bunu birkaçı farketti ve insanlığın başından bu yana varolan asimile onlarıda kırptı içine aldı kafanı kıra kıra sessiz olmayı öğrettti. sessiz olmalıydın çünkü kurt koyunları uykudayken avlardı. ses çıkarırsan koyunları uyandırırdın.şşş dediler sustun.sustum.sustuk..

    mutlu olmak isteyen insanlar kervanından selam getirdin mutluluğu bilgide aradın.. hepimiz orada aradık yanlış değil doürusu buydu spesifik kelimesini cümle içersinde kullanmayı öğrenen kadar okudun.okuduk.. kullandığımız cümlelere dikkat etmeden boyut atladık peki ya mutluluk ?? farkettin ki en mutlular cahiller çok geçti sen bilgini yüklenmiş ateşi yakmıştın şimdi tek yapman gereken adına mutluluk denen bişeyle uğraşmaktı. sana mutluluğu karşı cinsinin üreme organı olarak tanımlayan çevrenin cazibesine katıldın..katıldık.. üreme organlarını birleştirip en yasal yollardan ileride sahte mutluluğunu üst kademeler çıkaracak tohumlar yarattın oysa senin sahte mutluluğunu gerçek yaşam sanan evlatlıkların sayısını düşünmedin.. düşünmedik.. haskan olmalıydı ya soysuzlarla ne işin var ''Evlatlık alan bir ailenin yaşadığı dram dizisinin reklam kuşağında evlatlık alınmayı bekleyen çocukların reklamı var.. Welcome to Turkey'' (Yanlış gerçekler yazarı -mst)

    edit: to be continued
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük