kpss yerleştirme sonuçlarını 10 günde açıklayarak hile olmaz denilen direkt yerleştirmelere bile şüpheyle bakılmasına neden olmuş, kuldan utanmaz allahtan korkmaz insanların idaresindeki kurum.
öğrenciyle kedinin fareyle oynadığı gibi oynayan kurumdur.
her sene mutlaka bir şeyleri değiştirir. ama bu yapılan yenilikleri; eksik olanı düzeltmek için değil de, sırf düzeltiyor gözükmek için yapar. aynen işçilerine borcu olan belediyenin, eski kaldırımları söküp yenilerini döşemesi gibi bir şeydir bu.
tel tokaya izin vermezken kafasının üstünde kaçak kat gibi koca topuzu olan din kardeşlerimize buyurun der.
sen başı açık kadına potansiyel kopyacı muamelesi yaparken sadece başı kapalı olduğu için başka bir kadına nasıl bu kadar güvenebiliyorsun. bu durum nasıl oluyor da yazılı ve görsel basında dillendirilmiyor. nasıl bu kadar çabuk alışıldı buna.
düpedüz ayrımcılık değil mi bu?
başı açıklar ezilmiyor mu?
salon içinde kopya olayının gerçek kopya düzeni içindeki yeri belki yüzde bir bile değilken neden bu kadar saçma uygulama kimse tarafından ciddi olarak sorgulanmıyor.
esasında ortada kopya bile yok.
sadece cemaate servis edilen soru kitapçıkları var.
ortada türban takmasa da müslüman olan kadınların yenen hakları var.
ortada allah, hak hukuk diyen münafıklar var.
''hiç yoktan iyidir'' mantığıyla yaptığı 2010 lys tercih kılavuzu ile,bu kılavuza bakarak tercih yapanlara hiç'in bazen de yoktan kötü olabileceğini göstermiş olan devlet kurumu(!)
iptal edilen son sınavın suçluları bulunmadan aynı sınavı tekrar yapan, hem de sonuçları şüphelilerin aldıkları sonuçları kamuoyunun öğrenemeyeceği şekilde açıklayan kurum. altı boşaltılan eskinin güvenilir kurumlarından biri daha. artık soba kurumunun daha fazla değeri vardır gözümde.
devletin yaptığı umut tacirliğinin bir numaralı ajanı.
bugün kpss sınavı var. daha önce soruların bir takım kanı bozuklara paslandığının ortaya çıkması üzerine tekrar edilen sınav.
gidin sınav salonlarının önündeki insan hallerine bakın.
hayatı 120 dakikaya bağlı öğretmenler; ki bunların büyük kısmı sınavı kazanamayacak. gidip alakasız işlerde ömürlerini tüketecekler. sınavla girdikleri, dört yıllarını harcadıkları, fakültesini okudukları işi yapamayacaklar. sonra siz bunlardan mutlu olmalarını, sağlıklı nesiller yetiştirmelerini, vergi vermelerini, vatandaşlık görevini yerine getirmelerini bekleyeceksiniz.
üniversite mezunu çocuğunu sınav salonunun kapısına kadar getirip, şans dileyen babalar; bir çoğunun rüyası bir ay sonra bitecek. çocuğu öğretmen olacak diye beklerken psikolojik sorunlar edinmiş yardıma muhtaç bir birey haline gelecek.
soğuk havada banklara oturmuş dudakları kıpır kıpır, gözleri endişeli analar; en çok yandıklarım.devlet babanın kuzucuklarına öğretmen olmayı neden layık göremdiğini asla anlamayacaklar.
bir de devlete mi, hükumete mi, sisteme mi yoksa kopya çeken orospu çocuklarına mı küfür edeceğinin kararını veremeyen ben.
devlet vatandaşına öğretmenliği çok görür mü ulan?