kadını her koşulda değersiz gören ve ikincilleştiren dünya görüşü sadece kadınlara baş örtüsü üzerinden özgürlük tanıdığını söylemekte. yani aslında bu bir özgürlük taslama sendromu. hani özgürlük geniş bir derya ya arada ben de oradan nemalanayım ve kendi düşünce yapıma böylece özgürlükleri kullanarak hizmet edeyim. aslında kadın senin için bir hiç. onun için öncelikle senin kadına hatta insana bakış açını düzeltmen gerek. bu sorunlu dünya görüşü düzeltebilir mi peki bunu? evet sanmıyoruz!
saç teli göründü diye erkekler tahrik oluyor mantığıyla kadınların örtündüğü bir ülkenin özgür bir ülke olamayacağını ifadelemek tekrar tekrar gerekiyor.
erkek gücünü ve egemenliğini öngören zihniyetin kadın üzerinden özgürlük önermesi de komik kaçıyor tabii.
aradan yüzyıllar da geçse bazılarının hala insanların inandıkları gibi yaşama hakkını, tercihlerini özgürlük kapsamında görmeyeceklerini gösteren beyanattır. benim istediğim gibi giyinir ve yaşarsan özgürleşirsin deme çelişkisi içinde bocalayan, ak partinin ekmeğine yağ süren zihniyet bu işte. aile baskısı ile örtünüyor bunlar diyenler, ikna odaları kurup baskıyla şantajla üniversiteli kızların başörtüsünden vazgeçmeleri konusunda neler yaptıklarını herkes biliyor.
örtünmek özgürlük değil inancın kurallarındandır. insanlar ise o kurallara uyup uymamakta inanıp inanmamakta özgürdürler. asıl bunlara engel olmak insanları özgürleştirmez.
örtünmenin yasak olması mı özgürlük, serbest olması mı özgürlük? şimdi karar verin.
ha, sırf bu konunun tartışılması yüzünden rahatsızım. senelerdir tartışılmaması gereken bir konuydu. hatta resmen oy toplama aracı olarak kullanıldı. herkes tarafından saygıyla yaklaşılan bir değerimize düşmanca yaklaşımlar oluşturulmaya çalışıldı. ve eminim bizim düşünemediğimiz ihtimal ve sebepler de vardı.
