korkutucu, sevimsiz görünmelerinin yanı sıra, mükemmel hayvanlardır. birçok akıl almaz özelliklerinin yanında, yaptıkları ağlar tam bir sanat eseridir. ve bugünkü teknoloji ile yapay olarak yapmak "neredeyse" imkansıza yakın*.
(bkz: karadul)
(bkz: tarantula)
benim de penceremde bir tane var. pet edindim ben onu. masrafı yok, pisliği yok, üstelik haşerattan koruyor. penceremin bir köşesine ördüğü ağ sineklik oldu bana. bir de güneşte çok güzel parlıyor. gece odamın ışığına üşüşen küçük sinekler sayesinde örümceğim bolluk içerisinde yaşıyor. onları bir güzel sarmalıyor, hepsini hemen yemeyip bir köşede depoluyor. bir yandan canlı canlı belgesel izliyorum. saçma gibi ama biliyorum ki doğru yoldayım. bakınız peygamber efendimiz de böyle bir hobiye kapılmış, hayrını da görmüş. bir çeşit sünnet bu yani.
iclerinde "ee bissuru biseyler yazdik yaa bunlar beni niye yazar yapmioki die düsünen alla alla ulan bu sozluk neki dur hele ben biraz daha sunu kurcalayim derkene valla bravo insanlar yaziyor kardesim diyerekten sozlugun derinliklerine dalan ve acizligini goren" gaza gelip cirmalayan insanlarin bulundugu grup.
Örümcekler, kendi ağlarına kolay kolay yakalanmaz, bunu iki şekilde başarırlar. Birincisi, avı için ördüğü ağda ayrıca sadece kendisinin üzerinde hareket edebileceği yapışkan olmayan özel ulaşım iplikleri vardır, örümcek bunları tanır. ikincisi, ağız kısmındaki bir salgı bezinde ürettiği salgı ile sürekli ayaklarını yağlı tutar ve böylece yanlışlıkla tuzak ağına düştüğünde kendisini kurtarabilir. Fakat ürkütüldüğünde nadiren kendi ağına takılıp diğer örümceklere de yem olabilir.
kuzenlerim tarafından beslenen hayvancağızlar. bir kola şişesine yakalanan örümcekler atılır. sinekler ara sıra yakalanıp yem olarak verilir. sinek öldürülürken izlemesi fena değil.
Duyguları olan zeki bir eklembacaklı. Ölü taklidi yapmakta bir numara. insanlar tarafından farkedildiklerini anlayıp çok hızlı kaçabiliyorlar. Sıçrama ustası tüylü büyük kahverengi örümceklerle epey savaştığım için diyebilirim ki çok zekiler. Bir şekilde tuhaf bir karizmaya ve güzelliğe sahip canlılar. Öldürdüğüm her büyük örümcek için üzülüyorum.
sabah sabah bir milimetre kadar boyu olmayan bir tanesini ezmeye çalışırken elime tırmanmasıyla "böleoelalöelaoolöle" diye haykırıp ev ahalisini uyandırmama vesile olmuş yaratıktır.
ben sana tırmanma demiyorum, hobi olarak yine tırman be güzelim. ama git ağaca tırman. duvara tırman...
Gün gelir bir anda
Herkes benzeşir
Dün dövüşenler tezgahlarda
Uzlaşır
işler tıkırında
ilişkiler süt liman
Aynılaşırken ufak ufak
Yalnızlaşılır
Ben sana uyanık ol demedim mi
Bu elbise sana bol demedim mi
Gitme bataklık yol demedim mi
Demedim mi demedim mi
Ben sana uyanık ol demedim mi
Bu elbise sana bol demedim mi
Gitme bataklık yol demedim mi
Demedim mi demedim mi
inadına inadına dönüyor dünya
Örüyor bak ağlarını örümcek
Kolu kanadı kırık
Acıdan aşkın hor görüldü
Ne zulüm gördü ah vazgeçene dek
Ne bana benze
Ne beni kendine benzet
Olduğun gibi kal
Bana da müsade et
Ne kadar çok yatak
O kadar pişmanlık
Kendine benzemeyeni sevebilmek de marifet
Ben sana uyanık ol demedim mi
Bu elbise sana bol demedim mi
Gitme bataklık yol demedim mi
Demedim mi demedim mi
Ben sana uyanık ol demedim mi
Bu elbise sana bol demedim mi
Gitme bataklık yol demedim mi
Demedim mi demedim mi
inadına inadına dönüyor dünya
Örüyor bak ağlarını örümcek
Kolu kanadı kırık
Acıdan aşkın hor görüldü
Ne zulüm gördü ah vazgeçene dek
az önce önümden koşa koşa geçip mouse'umu bir tarafa kendimi bir tarafa firlatmama sebep olan yaratık. çok sevimsiz bir hayvan. yürüyüş biçimi içimin boşalmasına sebebiyet vermiştir. korkmuşmuyumdur. evet.
zıplayan cinsi korkudan kanınızı dondurur.
ama aslında dost canlısıdır, insana zararı yoktur.
öyle zıplar durur oyun yapar en azından ben kendimi böyle teselli ediyorum
o günden beri.
bir de bodrumda tarantula sınıfına girebilecek bir boyutta görmüştüm eve girmiş.
sanat eseri gibiydi arkası desenli falan, ilk tepkim 'ananın ...' olmuştu ama o pek
aldırmadı.
evden çıkması için işe yarayan yöntemim;
(bkz: raid)
ağını fiskiyesinden çıkarmadan evvel içeride sıvı haldedir. havayla temasa geçtiğinde donar ve iplikleşir. hep dikkatleri çeker örümcek kendi ağına yapışmaz ağlarına yapışmış avını almaya giderken. çünkü ağların hertarafı yapışkanlı değildir. o yapışkansız yerleri bilir ve ona göre pür dikkat yürür ve avını rahat bir şekilde servis eder. baba örümcek ise bilinçli bir şekilde yeni yavruları için kendisini yemesi için anne örümceğe feda eder.