Biz Allâh’a âidiz ve tekrâr O’na dönücüleriz. Ey Rabbimiz! Onu sâlihlere ilhâk et ve zürriyyetine, geride kalanlarla beraber halef ol, yani mu’în ol! Onu ve bizi dîn gününde mağfiret et! Ey Rabbimiz onun ecrinden bizi mahrûm etme, onun arkasından bizi fitneye dûçâr etme!
Düşünsenize gayet sıradan geçirdiğiniz bir ayın bir günü dünyaya veda tarihimiz ve bundan habersiz şekilde yaşıyoruz. Ne ürkütücü değil mi? Ölmek şu dünyada yaşamadan ne olduğunu asla bilemeyecegimiz yegane şey.
hepimiz en fazla 100 yıllık ömür sürüp öleceğiz ama önemli olan bu dünyada sıradan bir insan olarak ölmek değil bu hayatta iz bırakan olmaktır örnek vermek gerekirse halil inalcık gibi kitaplarla belgelerle zekayla bilgi bırakmak mesela osmanlı kuruluş tarihi yanlış bilinirken araştırmaları ile onmalı nın 1302 koyunhisar savaşı ile kurulduğunu kanıtlayarak tarihi değiştirmiştir. yada ulu önder mustafa kemal atatürk bir vatanı bir ülkeyi kurtarıp laikliği getirerek bir ülkenin dünyanın kaderini değiştirmiştir ve asla unutulmayacaktır. sıradan bir insan gibi ölmektense bir amacınız olsun onu başarın peşinden gidin bu hayatta iz bırakan biri olun.
Şu sıralar kaçış yolu gibi gözüken olay. Kul hakkı yemedim, kolay kolay günah işlemedim, hep iyi oldum. Tamam ibadetlerimi yerine getirmedim belki ama yine de umutluyum.
insana yürümeyi öğretiyorlar ama kimse yolu göstermiyor. yani yürüyorsun ama nereye yürüyorsun?
- göstermezler evladım. doğru yolu sen kendin bulacaksın.
bulamıyorum. hangi yola girsem, sonu bataklık. hangi sokağa girsem sonu çıkmaz, hangi hayatı yaşasam sonu hüsran.
-hüzün, aşkın fiyakasıdır.
eyvallah, hüzün ki bize en çok yakışanıdır.
-çok mu ucunda duruyorsun balkonun?
durmak, benim durmam bile hata. şimdiye kadar çoktan kaldırımlara yapışmış olmam lazımdı benim.
-ne yapıyorsun burada?
bekliyorum. ölümü bekliyorum. eğer ki ayşegül'e bir şey olursa, ben dayanamam atlarım buradan. atlayayım dimi?
- atlama evladım, yükseklerden atlamak hiç iyi bir şey değil.
vefat ve başsağlığı.
dün gece saat 9 sularında ayşegülünü kaybettikten saniyeler sonra, aşırı doz vicdan ve pişmanlıkla yüksek bir binanın çatısına çıkmak sureti ile zavallı bedenini aşağı atan p.k. kendini öldürmeyi bile beceremediğinden; vücudundaki kırık çıkıllarla hastaneye kaldırılmış olup, hastaneler kendisini yoğunluk nedeni ile kendisini kabul etmediğinden götürüldüğü ünlü kırık çıkıkcı hilmi'nin üstün çabalarına rağmen. rağmen... bu ne biçim bir hayat be? ölmeyi bile beceremiyoruz be. ölmeyi bile.
ey karanlık gece. ey karanlık gece!
benden daha karanlık değilsin şu an. içimden daha karanlık değilsin!
+abi, ne yapıyorsun ya? delirme!
delireyim mi?
+ hayır delirme, saçmalamadan!
haber mi getirdin? haber mi? yoksa kötü mü?
+ evet
ne?
+hayır hayır haber mi getirdin dedin ya ona evet dedim. kötü bir şey yok.
şunu insan gibi söyle ne oldu?
+ ayşegül ameliyattan çıktı, kurtuldu.
kurtuldu mu? yaşıyor mu?
+ kurtuldu demek ne demek? normal olarak kurtulan bir insan yaşıyor. hadi gel
yalan yok dimi sözlerinde, bir tedirginlik var gözlerinde.
+aa o neydi? şoka girince içinden bir sheakespeare çıktı herhalde. gerçekten kafana vuracam şimdi, hadi gel. abicim.. geçti artık abi geçti. doktor hayati bir tehlike kalmadı dedi.
atacaktım ben kendimi, gerçekten atacaktım. saçmalamıyorum. saçmalamıyorum...
Kiminin en büyük korkusu, kiminin ise kurtuluş olarak gördüğü, iple çektiği sondur. Dünya kötü bir yer sözlük. Burda tutunabilmek için ya ahirette burada çektiğin cefanın, sefasını sürebileceğine inanmalısın ya da dünya gibi sen de kötü olmalısın.
Ben ne burda yaşadıklarımın ölümden sonra olumlu bir karşılığını göreceğime inanıyorum ne de tam anlamıyla kötü olabiliyorum. Aslında herkese iyiyim ama bir kendime iyi olamadım, olamıyorum.
Ölüm Benim için kötülüklerden kurtuluş ve haksız yere sonsuza kadar yanmaktan ibaret.
Neden haksız diye soracak olursanız yaratılırken bana fikrim sorulmadı. Eğer sorulduysa bile ben böyle bir sınava girmek isteyeceğimi hiç sanmıyorum. kesin ben girmek istemiyorum dedim, kalabalıkta sesim duyulmadı.