Dogmadan önce ne olduysa o olacak, yani hic bir sey demis birisi. Zekaniz annesinin oyuncagini arkasina sakladiginda o oyuncagin yok oldugunu düsünen bir cocuk zekasindan öte gidemiyor.
'sonsuz karanlık mı yoksa günahlardan arınana kadar cehennemde yanmak mı?' şeklinde bir soruyu kendime sormama neden olan başlıktır. Sanırım cehennemi alacağım, bilincimin sonsuza kadar kaybolması daha korkunç gözüküyor.
Tabi herkes kendi inancı doğrultusunda düşüncelerini yazmış.bizim yaratıcımızın bildirdiğine göre ölüm sonrA diriliş hesap mizan,ödül ve ceza özeti budur.
gözlemlediğimiz şey zaten bize bilgi veriyorsa daha fazlasını sormak neden?
mesela bardak yere düşerse ne olur? parçalanır.
parçalanırsa ne olur?
parçalanmış olur.
insan ölünce ne olur?
ölmüş olur.
peki öldükten sonra ne olur?
.........
yani ölüm zaten canlılığı sonlandıran bir şeyken ve bunu kimsenin inkar edemediği kadar gerçekken( kimse ölmediğini inkar etmiyordur umarım) bunun dahasını sormak neden?
sadece bardağın bunu kabullenememek başka bir açıklaması yok.
Ruhun bu dünyada tekamül etmek için giydiği beden elbisesini bırakmasına ölüm demiş atalarımız.
Giden sadece beden, enerji ya da ruh ölümsüzdür. Ruh, bizim bu beş duyu gezegenine gelmeden önce bildiğimiz, geldikten sonra unuttuğumuz o yere gidiyor. Belki de bana göre kuvvetle muhtemel başka deneyimler yaşıyor.
Yani ölüm öyle bizim sandığımız gibi toprak altında hspsolunmak değil başka bir boyuta geçiştir. Diğer boyutun akıbetini bu boyutta yaptıkların belirliyor. O yüzden ölümden sonrasını değil ölümden öncesinde neler yaptığını düşünmeli insan.