+aa, yoksa siz o musunuz?
-evet.
+vallahi inanmam.
-neden inanmıyorsun peki?
+din kısvesi altında fakir halkın cebindeki meteliğe göz dikenleri, dinimizi yaşayamıyoruz deyip fikir faşizmi yapanları, halkı boş laflarla kandırıp inançlarıyla ve değerleriyle oynayanları, sizin söylemediğiniz veya emretmediğiniz şeyleri kendi işlerine geldiği için saf ve cahilleri kandırarak onları kullananları görünce insanda pek inanç falan kalmıyor da...
-doğru ama onlar inanan değil ki. onlar şarlatan. zannediyor musun ki onları ödüllendireceğiz? onlar inanmayanlardan beter yanacaklar haberleri yok.
a:ben sana inanmıyorum, bence sen yoksun. sana birkaç soru sorup olmadığını ispatlıcam.
t:önce sıcak bir yere geçmeye ne dersin biraz soğuk sanki senin için buralar.
- arapça şiir gibi olan kitap türkçeye çevrilince neden bişeye benzemedi?
+ aşağıda bolca vaktin olucak düşünürsün *
- bak bak az şu surata bak pis pis sırıtıyo bide!
+ tamam götürün bunu...
- kelepçeye gerek yok ben kendim giderim!
yalvaracaktır allah'a "n'olur, benim gözlerim körmüş ki göremedim, görmek istemedim gerçekleri. kibirimden inanmak da gelmiyordu içimden. allah'ım n'olur." diye yalvaracaklar.
" ... Azabı gördüklerinde zalimlerin, 'Dönecek bir yol var mı?' dediklerini görürsün." (Şura Suresi, 44.)