ölümle kalım arasında olan ince çizginin üzerinde kalmak için çaba sarf etmesekte yaşıyoruz istemeden, tekdüze bir hayat, rutinler vs.
sevginin aşırı olmasından ziyade mesafenin uzak olması yoruyordur belki de bizi ya da beni...
hep başkaları için çabalamamın esaretinde geçen yılların sayısı gittikçe artarken kendim için çabanın zırnığını göstermemem ve yaptıklarımın farkına varmamamın adına sevgi deniyor herhalde.
kaybeden taraf olmaktan sıkılmakla birlikte, sevdiğim kişiyi de erken bulduğumu sayarsak o çizginin gittikçe küçülmesi anormal bir durum olmasa gerek...
kayıp düşmem an meselesi...
o da hep derdi zaten "hayatın pamuk ipliğine bağlı" diye...
kabullenmedim başlarda şimdi anlıyorum ama bırakamıyorum...
olacaklardan korkuyorum ve yine kendimi değil onu düşünüyorum...