tanım: doğumla birlikte tanımlı ya da tanımsız binlerce uyarana maruz kalan bedenin aşkıdır. dahili ve harici hiçbir uyaranın olmadığı bir ana, yokluğa duyulan özlemdir.
ölümden korkanların kabul edemediği durumdur. ölümden korkmamak imkansızdır onlar için, insan ya bu, ölümü sevmesi mümkün mü? oysa ki bilmezlerki aslında ölümden korkmamak insancıl duyguların artık yok olduğu anlamına gelir. yaşamın kötü yanlarını kanıksamış ve iyi yanlarından mutlu olmaz olmuşlardır. iki durumda pek farklı değildir onlar için. her anı sonunda ölüm olduğunu düşünerek yaşar, dünyada misafir olduklarını herkesten daha fazla hissederler. hayatın ne getirip neler götürdüğüyle ilgilenmezler. ölüleri kıskanırlar, ölenleri kıskanırlar. sabretmeyi öğrenirler, hemde en büyük sabrı. ölüme sevdalanmak ağır bir yüktür. dünyadan vazgeçmek demektir. ama aynı zamanda hayatı sevmektir, çünkü hayat ölüme gebedir. ölüme kavuşmak için hayatı yaşamak zorundadırlar. ölüm bir tek dünyada vardır, dünyaya katlanmayı kolaylaştırır aslında. çünkü ölüm denen güzelliği sadece bir kez yaşama hakkı vardır. o anın hayaliyle yaşamaktır. o anın hayaliyle mutlu yaşamaktır.
Ölüme aşık olmak : yaşamı sevmemekle başlayıp son nefese kadar olan süre aralığında sürekli sonu düşünmek .Bazen sona kavuşmak için çabalamak bazen sessiz bir şekilde oturup beklemek