güvenin yitirildiği, ilişki diye bilinenin gerçeği yansıtmadığının öğrenildiği an geçerli olan ilk duygu. her şeyi yıkıp dökme, duvarları yumruklama isteği yaratan.
Öfke, sinirlenmenin ileri seviyesidir. Kimse kendini öfkesine kaptırmamalıdır. Öfke çocuklar tarafından, anne ve babalarına yaptırım uygulamak adına da kullanılır. Görülen başlıca öfkelenme şekli, zangır zangır titreme, kalbin hızla çarpması, sağı solu yakıp yıkma isteği, şiddet kullanma isteği, gözün dönmesi, ağızdan çıkan kelimelerin kontrol edilememesi. Bir sonraki adım intikam hissidir. Sizi öfkelendiren kişi ya da olayın hakkından gelmek istersiniz. Hayatımıza olumlu katkısı bulunan bir duygu değildir. O yüzden mümkün olduğunca kendimizi öfkeden uzak tutmamız lehimizedir. Keskin sirke küpüne zarar. Her öfkelendiğimiz an, kendimize ve bedenimize zarar verdiğimizi, böylelikle hastalıklara daha açık hale geldiğimizi unutmayalım.
Birde
Yalnız başıma kalsam da
Sen yanımdasın
Bir gölge, bir çılgınlık belki
iyi ki varsın sen
Bekliyor bir aşk, bir yalnızlık belki
iyi ki varsın sen
Sensin son sözüm
Sensin gerçek yüzüm
Gerçekleri gördüğüm
jonathan kellerman'ın artemis yayınlarından çıkan son kitabının adı.kitap kapağında yazan övgülerden etkilenip aldığım ve bitirdiğim hiç de inandırıcı olmayan sıradan bir polisiye-gerilim romanı.
bir tutam öfke takilir kalir içimde
kurtulamam, atamam bu öfkeyi içimden
binlerce hile,binlerce hurda varken
bunlari unutamam namert cirit atarken
seninle bir olalim,
kurtulalim atalim,
bu bitmeyen öfkeden
gel kurtar beni!..
bir tutam öfke sarar damarlarimi,
öfke tastan kati, yoksa keskin satir mi
sanki bir gün gelir, öfke bir kabus gibi
öyle bir yerlesir, içimden gitmez gibi
bir anda vücudu saran bir durumdur.genelde insanlara duyulur bu hissiyat.el titremesi belirtilerindendir.eğer mani olamassanız bacakta titremeye başlar ve sigaranız bitmişse bu öfkeyi geçirmenin tek yolu duvarları yumruklamaktır.acı öfkeyi dindirir çünkü.