sonra da gelen faturaya isyan etmeye çalışan haksız bireydir. madem ödeyemeyecen alma birader.
+offf böle fatura mı olur böle sistem mi olur?..
-ee yerken iyidi ama.
insana taktik üstüne taktik ürettiren olaydır. şöyle ki efem : bizim peder çalıştığı mağazanın müdürü ve maaşları buna veriyorlar. buda maaşları alır almaz kredi kartlarına yatırıyor. sonra sabah parayı çekip elemanlara geri dağıtıyor kartları kullanamıyor ama ayı kurtarıyor.
yanlıştır, iradesizliktir. fakat söyle de birşey var. insanın ani bir ihtiyacı olduğunda, çok gerekli bir zamanda para sıkıştığında ileride ödeyemeyeceğini bildiği halde kartı kullanmak zorunda kalabiliyor. bu ihtiyaçtan kasıt kimi zaman sağlık, kimi zaman eğitim ve bilimum şeyler olabiliyor. böyle zorunlu ihtiyaçlar doğrultusunda harcadıysa kişiye pek de kızamıyorum. ama zaruri ihtiyaçlar dışında nasıl olsa öderim deyip parayı saçanlara diyecek söz bulamıyorum. zaten bu kişileri bir zaman sonra soygun, intihar gibi olumsuz olaylarla anabiliyoruz.
önce fakir hatta aç bırakılan vatandaşın,sonrada aç bırakılmış bir kedinin önüne iştahını kabartacak koca bir ciğer bırakıldığında yapacağı gibi ,pervasızca kredi kartları sunulduğunda elbette yapacağı en doğal hareket.
bankanın her ay hesap kesim tarihinde içinize boşalmasına sebebiyet verebilecek eylem. Borç miktarınızın büyüklüğüne göre anal yada blowjob olarak da o ayı kapatabilirsiniz.
tüketim toplumunda yaşamanın yan etkilerinden birisidir.
Eskiden özgürlükler farklı şekilde tanımlanırdı. John stuart mill gibi adamlar bireylerin devletten ahlaki ve ekonomik bağımsızlığını* savunur, özgürlüğün tanımını bu şekilde yaparlardı.
Şimdi ise özgürlük belli gsm şebekelerinin türlü tarifelerine üye olmak şeklinde tanımlanabiliyor. reklamlarda böyle. belli marka giyersen özgürsün, kendini bu şekilde ifade edersin. zorunlu değil ama mecburi, öyle davranmazsan bu klikten değilsin.
hal böyle olunca, ortada ödeme gücünü aşan harcama yapan bir sürü insan olması çok tuhaf gelmiyor. çünkü tükettikçe varoluyor, yaşadağımızı ancak böyle hissedebiliyoruz.
çaresiz kalan insanların başvurduğu olaydır.
evden atmasınlar diye kiranızı ödediğiniz.
ölmemek için yemek yemeniz gerektiğinde bişeyler kemirmeniz.
elektirikler kesilmesin diye faturaları yatırmak zorunda kaldığınız, kısacası hayatınızı devam ettirmeniz gereken durumlarda işsizseniz sıkca yapmak zorunda kalacağınız eylemdir. *
Çok basit bir Türk mantığıdır. Öncelikle gidilir bir bankadan bir kart çıkarttırılır. sonrasında artık kartın borcu yavaş yavaş karşılanamayınca gidilir bir başka kart çıkartılır ve bu böyle devam eder. Bir kartın borcu diğer karttan, bir diğer kartın borcu bir başka karttan kapatılır. Sonrası lüküs hayat yan gel keyfine baktır.
mantıklı düşününce son derece mantıksız bir eylemdir. sonuçta o kredi kartı borçları göbek atarak ödenmez ve bi şekilde açılmayan şemsiye konumuna gelecektir. sonrası borç harç... uğraş dur.