Kimse ülkücüleri suçlamasın! Ülkücülerin tavrı en başından beri aynıydı.
biz kansızlardan selam almayız! gerekirse darağacından selam alır aleyküm selam deriz... kansızları asmayanlar, kansızları partisinde barındıranlar hem akp, hem chp şimdi bizi asın!
ilk gun soyledigimiz gibi olayi kurtculer ateslemislerdir. hertarafi yakip yikan gruplarla el elle kol kola girip turk bayragi yakmislar esnafin malina canina kast etmislerdir. eskiya dagdan sehire inmisdir.
birde utanmadan buna halk hareketi diyip ortak olan zevat vardir ki bunlar ortak olmayana koyun demeyi sak sakci demeyi bi cacik sanan ahmaklar daha dogrusu capulculardir.
bazı ülkücüleri çok sevindirmiş selamdır. işin içinde "sol fetişi" olmayınca memleket umrunda olmayan bu bazı ülkücüler sığınacak liman olarak öcalan köpeğinin selamını bulmuşlar. yineliyorum "bazı ülkücüler" tehlike soldan gelmedikçe memleket sevdalarını rafa kaldırmışlar anlaşılan...
halk'ın hükümete karşı tepkisi doğaldır, demokratik bir hak'tır amma ve lakin, birine düşmanlık edeceğim derken terör örgütleriyle beraber olmaktan uzak durmak gerekirdi. çünkü bu tür birliktelikler bir tarafa kini ve öfkeyi artırırken, diğer tarafta, eli kanlı terör örgütüyle omuz omuza mücadele'de hükümete karşı içinizde minik minik filizlenen sempatiye dönüşecektir. buna ne kadar hayır derseniz deyin duygularınız size "eski düşmnandan nasıl dost oluru" öğretecektir. ve kundaktaki bebeklere kıyanlar, gözünüzde nasılda şirin, tatlı mı tatlı masum yaratıklara dönüşecektir.
son olarak, ülkücü hareketi sokaklardan uzak tutmaya çalışan devlet bahçeli yine haklı çıktı. bilge lider onca eleştiri ve hakarete maruz kaldı ama, "önce ülkem ve milletim" anlayışından hiçbir zaman taviz vermedi.
otu boku sahıplenen kurtten sonra ota boka selam gonderen orospucocugu cıktı basımıza. sahıplenmeyın ıbneler bız kımsenın kucagında degılızı sıızn gıbı.
--spoiler--
iSTANBUL- imralı Adası'na giderek PKK Lideri Abdullah Öcalan'la görüşen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, BDP istanbul il binasında basın toplantısı düzenledi.
Demirtaş, en son 14 Nisan'da Öcalan'la görüşme yapıldığını hatırlattı, "Maalesef o günden bu yana heyetimiz gidemedi" dedi. Demirtaş, Öcalan'ın mesajını aktardı.
Öcalan'ın mesajı şöyle: "Öncelikle herkese selam ve saygılarımı sunuyorum. içinde bulunduğum süreci sağlıklı yürütmek için devletle olan görüşmelerim devam ediyor. Şu anda devam eden çatışmasızlık ortamı tümüyle benim çabam ve inisiyatifimle gelişmiştir. Şu ana kadar üzerime düşen sorumluluğu fazlasıyla yerine getirdim. Umarım hükümet de kendi üzerine düşen sorumluluklara aynı ciddiyetle yaklaşır. Bu dönemde beni kullanıp aldatabileceğini düşünenler yanılıyor. Tarihi sorumluluklarımın farkında olan bir önderim. Çabalarım daha fazla demokrasi ve özgürlük için. Muhataplarımın da bu fırsatı doğru değerlendirerek aynı çaba içinde olmalarını diliyorum."
ÖCALAN TAKSiM'i SELAMLADI
Öcalan, Taksim direnişini de selamladı: "Direnişi anlamlı buluyor ve selamlıyorum. Elbetteki bu duruş yeni bir siyasal kırılma yaratmıştır. Ancak hiç kimse ulusalcı, milliyetçi, darbeci çevrelere de kendini kullandırmamalı. Bu hareketin onların denetimine girmesine Türkiyeli demokrat, devrimci, yurtsever ve ilerici çevreler izin vermemelidir."
BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Abdullah Öcalan'ın tutuklu avukatlarının serbest bırakılmalarını istedi, "Umut ediyoruz ki, imralı'da avukat ve aile görüşü rutin bir şekilde bundan sonra devam eder" dedi.
imralı'ya gidip gitmeme konusunda kararsız olduklarını kaydeden Demirtaş, "Hükümetin imralı'ya gidecek heyete kendi keyfince müdahalelerini kabul etmiyoruz" diye konuştu.
Demirtaş, bir daha aynı durumla karşılaşırlarsa, partilerinin tutumunun farklı olacağını söyledi, 15 gün içinde yeni bir heyetin imralı'ya gitmesi gerektiğini söyledi.
--spoiler--
orada tepkilerini gösteren insanlara duyulan sempatiyi azaltmak ve haklı davalarını antipatik göstermek için yapılan davranış.
hatırlayın,
türk bayrağını yaktılar diyen sn. başbakanımızı,
hükümeti yıkmak için örgüt-ayaklanma-zor kullanma gibi yapılan suçlamaları,
ve apo denen bebek katilinin "destekliyorum" yaklaşımını ve sizde eylemlere katılın" talimatını.
ve şimdi düşünün.
bu olayları evinden seyreden ve anlamaya çalışan insanları.
yapılan haksızlıkların farkında olan ve insanların özel hayatını biçimlendiren eylemleri yapan hükümetin tutumuna karşı çıkan,
tc isimin silinmesi,
ayaklar altında olan milliyetçilik,
türk bayrağının isiminin değiştirilmesi,
türk kimliğinin yok sayılması,
yerel yönetim yasası adı altında ve anayasa ile özerk bölgelerin parçalanmaya neden olacak olması,
sınav rezaletleri,
yolsuzluklar,
eğitim sisteminin(aslında eğitimsizlik) yap-boz tahtasına dönmesi,
hukuksuzluklar,
dava süreçleri ve uzun tutukluluklar,
adam kayırmaca,
adli tıp kurumu ve tübitak saygın kurumların yıpranması,
bu ve benzeri durumlara tepki koyan veya içine sinmeyen insanların sessizliğini bozarak eylemcilere destek vermesini nasıl engellersiniz?
taksim direnişinde bulunan insanları nasıl çapulcu ve haydut, kıran-döken-yağmalayan vandal gibi gösterirsiniz?
cevap: "apocuğum, sen bu olaya bir el at. desteklediğini açıkla, örgütüne bunlara katılmasını akıl ver." dersiniz.
bu bebek katilide köpeklerini meydana salar. desteklediğini söyler.
haaaaa! unutmadan, devlet bahçeli zaten "meydanlarda değiliz, desteklemiyoruz" dedikten sonra,
bayrak yakıldı dendikten sonra,
apo katili de destek verdikten sonra,
3-5 araba daha yakılır ve bu taksim direnişinde olanlara duyulan halk sempatisi yok olur.
tam bir geobbels taktiği.
her zeka ve eğitim seviyesinde olan insanın anlayacağı şekilde başlıklar halinde konuya kısaca değinilmiştir.
umulur ki, sn. başbakanımız bu olayların sonucu toplumsal bir çatışmaya yol açacağını biliyordur ve gençlerin arasına sızacak terör ve siyasi parti elemanlarını engeller.
tabi ki bu engelleme taksimde gençleri daha fazla cop ve biber gazına, şiddete maruz bırakmama ile olur.
pkklılar da gelsin meydana. gayet iyi fikir. bir sabah türkler aniden çekilip meydanı pkklılara bırakırlar.
polisin pkklıları görünce derslerini verecektir.