eğitim-öğretim hayatı boyunca öğretmenlerinden çekmiş olan zırtapozların dil uzattığı bir meslek olan öğretmenliğe atılan en büyük suç.
sanırım bir tek benim ülkemde bu durum böyle... amerika birleşik devletleri'nde öğretmen olmak için onca okul okuyup ardından bir sürü kursa ve sınava tabi tutuluyor insanlar. neden bu kadar sıkıntıya rağmen orada öğretmen olmak istiyorsun diye sorduğumda, duyulan saygıyı görsen sen de isterdin cevabını veriyor bir arkadaş... kimse kimsenin parasını, ne kadar kazanıp ne kadar yattığını, ne kadar çalıştığını sorgulamıyor... biliyorlar gerçekten insan yetiştirdiklerini! farkındalar öğretmenin ne kadar önemli olduğunu...
tüm bunlar benim ülkemde de karşıma çıktığında o zaman gurur duyabilirim ülkemle, başbakan bm'de ayar verdi diye değil...
ayrıca bunu söylemek nankörlüktür, şu adını unutamadığın ilk okul öğretmenine...
bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olayım diyen hz. ali'yi duyduktan sonra öğretmenliğin hala abartılmış bir iş olduğu söyleniyorsa daha lafım olmaz bu konuda.
maalesef peygamberler yüzünden gerçekleşen durumdur. mesela son peygember hz. muhammed Bedir Savaşı sonrasında 10 müslümana okuma yazma öğreten esirleri serbest bırakmış yetiştiği ümmetinden hz ali "bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" sözünden de anlaşıldığı üzere aynı çizgide devam etmiştir. oysa ki öğretmenler orta sınıf özverili çalışan sıradan yurdum insanlarıdır. sizi adam etmeyi başaramadığı ne kadar aşikar olsa da genele göre değerlendirildiğinde oldukça başarılıdır. Polis asker gibi (kapasite)lojmanları yoktur. sosyal haklarını sınırlıdır. öğrenci veli üzerinde yaptırım güçleri yoktur. yoktur da yoktur. yine de toplumda en çok güvenilen kişiler yine öğretmenlerdir.
...
ayrıca (bkz: okumak cehaleti alır eşeklik baki kalır).
öğretmen deyince sadece matematik hocası aklına gelen gerizekalı ergenlerin haykırışı. yavrucum yazılısından 0 alınca gelip buraya kusulmaz. işi öğretmek olan bununla hayatını idame ettiren herkes öğretmendir. yani sana okumayı öğreten de, müziği öğreten de bu kutsal meslektir. mühendis yetiştiren de doktor yetiştiren de yine bu meslektir. ilerde adam olmak isteyen, bir halta yaramak isteyen herkes tezgahımızdan geçmek zorundadır. işinize geliyosa.
içinde güzellikler barındırmayan bir öğretmen için söylenirse doğru olabilir.
fakat öğretmenlik kutsal bir meslektir. öyle bir meslektir ki bazı insanların onu ağzına bile almaması gerekir. her meslekte olumsuz insanlar bulunabilir.
lütfen bu gibi insanları görüpte diğer kalan çoğunluğu da yaftalamayın lütfen. öğretmen değilim fakat öğretmenliğin nasıl bir meslek olduğunu biliyorum. canımız feda olsun öğretmenlerimize...
aslında bu yaşta bu gibi söylemlerde bulunanlara karşı susmak gerekir. fuzuli ne güzel söylemiş: konuşsam tesiri yok, sussam gönül razı değil...
evet az çalıştığı konusu abartılmıştır. gelsinler 1 gün boyunca ayakta konu anlatsınlar, bebelerle ilgilensinler, bir tomar evrak doldursunlar o zaman anlaşalım.
evet her mesleğin şerefsizleri vardır öğretmenler de bundan muaf değildir; fakat,
bilmem kaç bin tl milletvekili maaşı alıp da yan gelip yatanları görmeyip, onları eleştirmeyip;
sabahtan akşama kadar internette oyun oynayan, fal bakan ve vatandaşın işini yavaşlatan devlet memurlarını görmeyip;
1 sene içinde dolandırmadığı kişi kalmayıp, devletleşen ünlüleri fark edemeyen hatta hayranlık besleyen;
organ kaçakçılığı yaparak mesleğine ve kişiliğine hakaret eden, halkı pazarlamanması gereken bir malzeme olarak gören doktorları fark etmek istemeyen;
bir futbol maçı uğruna hayatın boyunca kazanamayacağın parayı bir ayda cebe indiren futbolcuları deli bir aşkla sevip ortadaki eşitsiliği göremeyen;
tek derdi, saatlerce ayakta dikilip çene patlatan, hayat sebebi olmayan çocuklarla uğraşan, evrak doldurmaya yeni kalem yetiştiremeyen, bir de bunların üzerine müfettiş belasıyla uğraşan insanlara hakaret etmek olanlara sesleniyorum:
çıkarın şu at gözlüklerinizi de etrafa bir bakın. sizin cebinizdeki parayı çalan öğretmenler mi yoksa sizi uyutup neyiniz var neyiziniz yok sömürenler mi?
abartılmış olmamak için ne yapılmalıydı merak ettirdi bak şimdi..
şuan nasıl yazıyorsan ve nasıl okuyorsan sonra az çok öğrenebilmişsen farklı düşünmeyi, hiç arkadaş olamam dediğin kişiyle aynı sıraya oturtulmuş ve aslında arkadaş olabileceğini öğrenmişsen, sen anlamadıkça o uğraşmışsa inanarak.. ee gel onun öğrettiği ile onu küçük gör.
ama eğitimciler bu durumda ne yapar bilir misin ? her şey başa alınır ve eksik kalınan yerler bulunur farklı bir yöntemle yeniden öğretilir bu sebeple seni yerine alalım.
insan meslek lisesi öğretmeniyse. hele ki stajyerse, öğretmenlik dünyanın en zor mesleği haline gelebiliyor. öğretmenliği öğretmen olmadan anlayamazsınız. bir anne 15 yaşındaki kızının hakkından gelemezken 20 tane 15 lik kızla uğraşmak ne denli zor anlayamazsınız. yeni jenerasyon bizim öğrencilik zamanlarımızdaki gibi değil malesef. sadece öğretmenin yüksek sesle konuşması yasak olan bir okuldan evime gittiğim zaman sinirimi ailemden çıkarmanın vicdan azabını, öğrenci psikolojisini kendi psikolojimizden önde tutmayı üstüne üstük okul yönetmeliği tarafından ceza alma korkusuyla yüzyüze kalmayı öğretmen olmadan anlayamazsınız...
20 sene önce söylenmiş bir söz olsaydı belki evet derdim ama ben kendi adıma elinde blackberry, alışveriş merkezi tikisi gençlere öğretmenlik yapmayı gerçekten zor buluyorum. ben ilkokulda, lisede öğretmenden korkardım, saygı duyardım ona. bütün sınıf öyleydi. ama şimdi öğrenciyi geçtim veli bile saygı duymuyor. notlar düşük olduğunda kendi çocuğuna değil, direk öğretmene bağıracağını biliyor. zor iş.
yanlış tespittir. öğretmenler en çok acıdığım insanlardır. tahtada bi saat ders anlatıp seni hiç dinlemeyenlerin olması, saygısızlıkta hat safhaya ulaşmış öğrencilerle uğraşmak, cahil bilgisiz kro velilerle uğraşmak çok zor iş olsa gerek. bence 2 değil en az 5 bin tl almalılar. tabi türkiye gibi sikten bi ülkede öğretmenlere yeterince değer verilmemesi gayet doğal.
bunu diyen tiplerden bir kısmına çeliktepe cengizhan lisesi'nde 60 gün süreyle zorunlu edebiyat öğretmenliği yaptırmak lazım. bakalım o süre sonunda fikirlerinde bir değişiklik olacak mı?