ben de küçük yaşta babasını kaybetmiş bir çocuktum. benim durumumdaki her çocuk için sormasınlar diye dua edilen, sorduklarında stres olunan soru. ilk günler bu soru için okula gidilmez bazen. okulun ilk gününe yaklaştığımızda gitmemek için kendimi hasta edecek her türlü şeyi yaptığımı bilirim. bencil öğretmen onlar, çocuk psikolojisinden anlamazlar. ve hep nefret ettim onlardan... aradan epey bir süre geçip kendilerini sevdirene kadar. sonradan sevsem bile içimde hep kızgınlık oldu, hiç unutmadım.
+ baban ne iş yapıyor hayrullah?
- pastanede çalışıyo öğretmenim.
+ ne güzel, sınıfın pastaları senden o zaman. kih kih.
*
+ baban ne iş yapıyor suna?
- çanta dükkanı var öğretmenim, çanta satıyorlar.
- ne güzel, çantaları babandan alırız artık. hihi.
bu her şeyi bedavaya getirmeye çalışıcılık nedir ya?
+ baban ne iş yapıyor şahin?
- keranede çalışıyo hocam. pemevenk mi öyle bi' şey diyolar.
- oh ne güzel, orospular send... arada uğrarı...
- hocam uğraşmayın sıçtınız.
+ tamam.
Serbest meslek diyorum bırakıyorum.sanane hocam babamın mesleğinden sen de mi atılıcaksın yani. Serbest dedikten sonra dolu dizgin gelen soru yağmuruna yakalanıyor insan.
çocuk yaşımda büyük gerginlikleri yaşamama sebep olmuştur bu soru.burslu okuduğum kolejde öğrencilerine aylık kaç lira harçlık aldığını soran öğretmenler gördüm ben bu ne ki ? öğretmenliğin şartları ölçüleri değiştirilmeli yazık , günah.
öğrenci ailesinin sosyo-ekonomik durumunu öğrenmek amacıyla sorulmuş sorudur ki bu soruyu sınıfın içinde diğer tüm öğrenci arkadaşlarının yanında sormak çocuğu güç durumda bırakabilir, o yüzden bu sosyo-ekonomik araştırmanın çocukla başbaşayken yapılması daha doğru olacağı aşikardır.