ülkenin her yerinde bir insana bir harf öğretmek için boğazını yortan öğretmenlere minnettar olmaktır.
arada sohbet ettiğim bir öğretmen var. onun anlattığına göre işe gitmiyorlar diye bunlara pandemi görevi verilmiş.
hava soğuktu, sıcaktı demeden sokaklarda kilometrelerce yürüyerek kendilerine verilen adreslere gidip viruslu insanların evlerinde karantinada olup olmadıklarını kontrol ediyorlarmış.
hastanın biri semtin bir ucunda diğeri bir ucunda düşünsene. kurya gibi gidip o adresi bulacaksın. yürüyeceksin zili çalacaksın. hastayı pencereden göreceksin. ve semtin diğer ucundaki hastaya gideceksin.
yürü babam yürü.
bu öğretmenlerin şişman olanı var. orta yaşın üzerinde olanı var.
sokaklarda bu soğukta dolaşırken grip nezle olup direnci düşme ihtimali olanı var.
adamın işi öğretmek ama kamuoyu baskısı sebebiyle kendisine kuryelik ve sağlıkçılıkla ilgili bir iş verilmiş.
şu öğretmenler yata yata maaş alıyor diyenler bir daha düşünsün.
