hasta oldugum su gunlerde evim hic bos kalmadı. moralimi duzeltmek icin ogrencilerim kendi aralarinda bir ziyaret sirasi ayarlamis ucerli besli surekli yanima geliyorlar ve beni hic yalniz birakmiyorlar. kac meslekte boyle bir durum yasanir merak ediyorum.
tanim: bir kez daha bana insanligin dostlugun yardimlasmanin ne kadar guzel sey oldugunu gostermistir ogretmen olmak.
bu arada dershane ogretmeniyim.kimsenin yalakalik yapalim da hoca notlarimizi yuksek verir dusuncesi yok
Okullar kaliteli eğitimin verildiği yerler olmaktan çıkalı çok oldu. Şimdilerde öğretmenlerin bir kısmı öğrencilere gereksiz, boş nesil gözüyle bakıyorlar. Öğrenciler de tenefüslerde x hoca çok orospu çocuğu, y hocanın amına koyayım muhabbeti yapmaktan geri kalmıyor. Ama saygı var bak. 5 dakika önce anasına sövdüğü hocadan sözlü notu koparmak için 40 takla atanlar var. Kantinden çay getirtebilmek için 2 hafta evvel kavga ettiği öğrenciye canım tatlım diyen hoca da var.
Boktan bir durum ya öğretmenlik türkiye' de. Zorunlu hizmetmiş bilmem neymiş. Ben öğretmen olsam öyle çile istemem mesela. Sahil kentlerinde takılmak, eğitim vermek, bol oksijen isterim. O da yok bu memlekette. Zorunlu hizmeti var, tayini var, yavşak müdürü var. Var da var.
çok sıkıcı bir şey. kısa bir süre ücretli olarak derslere girdim. okullar davar sürüsü gibi. bir bok olmaz bu memleketten. allah öğretmenlere yardımcı olsun.
edit: eksileyecek be var? sizler gibi öğretmenler odasında göt büyütmüyorduk, ayrıca şu kadroluların egosu da hiç çekilmiyor, lavuklar sizi.
çok güzel bir şeymiş sevgili yazarlar, 2 hafta önce öğretmenlik hayatımın ilk dersini anlattım ve gerçekten yıllar boyunca verdiğim emeklerin karşılığını aldığımı hissettim, henüz stajyer öğretmenim; öğrenciyim yani ama çocuklarla ders işlemenin verdiği o güzellik şimdiye kadar yaşadığım hiçbir şeyde yoktu.
Günümüzde her ne kadar kıymeti bilinmese de hala kutsallığını koruyan ve aynı zamanda ayrıcalıksız dünyanın bütün çiçeklerini getirin diyebilmektir. Sabırdır, hoşgörüdür.
kendi öğrencilik yıllarını unutup yaramazlık yaptığı düşüncesiyle öğrenci dövmektir. veya saçmasapan ayrıntıları yazılı sorusu diye dayamaktır. veya müdürle arayı bozmamak için 'aidat getirin' diye çocuklardan haraç toplamaktır, toplanmasına aracılık etmektir. veya bahçeye çıkıp öğretmenler odasındaki arkadaşların dedikodusunu yapmaktır. veya sınıfta sigaranın zararlarını anlatıp okul bahçesinin bir adım ilerisinde püfür püfür duman üretmektir. veya üç kuruşluk menfaat uğruna hükümete yakın sendikaya üye olmaktır. veya and okunurken yanındaki arkadaşıyla şakalaşan çocuğun kafasını 'okşamak'tır. veya 23 nisan gibi çocukların eğlenmesi gereken bir bayramın hazırlıklarını çocukları azarlayarak geçirmektir.
saydırmayın daha fazlasını. herkes kendini mahmut hoca sanıyor herhalde. ya da ben çok farklı bir ülkede öğretmenlik yapıyorum.
Türkiye'de öğretmen olmak aldığı maaşla ailesini geçindirip kirayı elektiriği suyu ödeyip kalan paraylada hafta sonları simit alıp satmaktır. Ama o günler geri de kalmıştır diye ümit ediyorum.
Meydanlara dökülüp kendini acındırıp kutsayarak "atama istiyoruz" diye eylem yapanların, ağlayıp sızlayanların hiçbir zaman olamayacakları şeydir.
Hayatımda böylesine bir yüzsüzlük böylesine bir avamlık görmedim ben. Bencillikte sınır tanımıyor adamlar!
Hani zannedersiniz ki Türkiye'de üniversite okuyup da işsiz kalan bir tek onlar var.
hayır bizim bilmediğimiz bir söz mü aldınız?
ÖSYM başkanı sizi tek tek arayıp "kitaba el basarım, sizi mezun olduğunuz gün atayacağız" mı dedi?
Yoksa başınıza silah mı dayadılar eğitim fakültesini tercih edin diye?
Çıkıp çıkıp kendinizi acındırıyorsunuz sanki Türkiye'nin sadece öğretmen atamasına ihtiyacı varmış gibi.
Fen-edebiyat fakülteleri ne yapsın? Onca fizikçi, tarihçi, matematikçi, sosyolog, felsefeci, edebiyatçı ne yapsın?
Su ürünleri mezunları, astronomi okuyanlar, sinema bitirenler, mühendisler ne yapsın? Onların devlet memuru olma ihtimalleri dahi yok çoğunun..
Yılda 3000-5000 öğretim üyesi alınıyor da her bölüme 5-10 kişilik kadro zor çıkıyor koca türkiye genelinde. Buna rağmen dışarıdan yuksek lisans, doktora yapan onca idealist akademisyen adayı bile yapmıyor sizin yaptığınız!
benim için yarraaa yemek gibi bir hadise. muhasebe öğretmeniyim ve beni yakın zamanda yüksek ihtimalle bir okula 4-c statüsünde hademe olarak atayacaklar. gelde isyan etme arkadaş.