bir ilköğretim okulu öğretmeni tanımıştım vaktiyle. küçük öğrencileri her gün çantasına onu ne kadar çok sevdiklerini anlattıkları notlar ve mektuplar bırakırdı. bir tane müvekkilim yapmadı len bunu bana.
şuan yaptığım meslektir lakin şuan bu başlığın galerisinde bulunan (yanda şuan görebiliyorum * bayan öğretmenlere hiç bir zaman rastlamadığım doğrudur.
Yakınlarınıza arkadaşlarınıza esınıze dostunuza ben bilirim edalarında tavır takınmaktır. Hepsıne bir soz geçirme herkesi bir sahiplenmeye kalkma, dısıplıne kalkışma falan. Allah sonumu hayır etsin.
Öğretmenler bana kızacaklar biliyorum ama bir klişe ile başlamak istiyorum. Bence yatarak para kazanma aşamasında olmasa bile diğer mesleklerin çoğuna göre kolay derdi tasası az bir meslektir. Ben öğrencilerden neler çekiyorum diyor öğretmen arkadaşlarım, zannettiğin kadar kolay değil diyor ,burada atlanan nokta problem yaşadığın insanların öğrenciler olması dışarıdaki hayat daha zor sayın öğretmen inan bana. Sosyal statüsü seninle aynı olan yada daha üstte olan kişilerle uğraşmak çok daha zor. Okul öğretmene saygın olduğu ve fazla yıpranmayacağı bir ütopya sunuyor fakat dış dünyada çalışan insanlar hayatın tüm zorluklarıyla tek başlarına mücadele etmek zorunda.
Olana kadar belki biraz zorluk çekebilirsiniz ama en kutsal mesleklerden birisidir gördüğüm kadarıyla.ama ne kadar değeri var türkiyede orası ayrı konu tabi.
Kimsenin sana sahip çıkmaması, seni değerli görmemesidir. Ne bağlı bulunduğun amirin ne de bakanlık seni herhangi bir olayda korumaz. Tabi bir de şu boyutu var: Herkesin gözü olması ama gözü olanların da aynı zamanda eleştirmesidir.
Ama bunlar varken mesleki doyum beni ayakta tutuyor. Çocuklarımın sevgisi, aşkı herşeyden önemli. Dertlerimi unutturan tek şey. Sınıfıma girince dış dünyayla bağlantımı kesen tek şey. iyi ki.
Ogretmen olmayan kisilerin yok yarim gun yok ogrenciyle ugrasmak en kolayi diye atip tuttugu meslek.kesin olan su ki bunu soyleyen kisiler birgun bile ogrencinin sorunlarina tahammul edemez.hele ki doguda daha ogretmen kavramindan habersiz cocuklara birseyler anlatmak hicbir meslekle kiyaslanamayacak kadar yipratici.
bir sınıfım var şuan mutluyum eksiğim çok heycanlanıyorum başlangıç için nede olsa staj ama mutluyum. sevdiler sanırım beni ki öğretmenlerinden benim vermemi istediler dönem boyunca dersi.
Arıcı olmak, emlakçı olmak, ticaretle uğraşmaktır. Geleceğimiz olan nesillerle uğraşmak yerine yan gelir peşinde koşmaktır. Düz mantıklı olmak ve görevini yapmamaktır. Malesef böyledir.
ogretmenler şöyledir böyledir diyemem. siyasetciler, doktorlar, muhendisler, esnaflar neyse öğretmenler de ayni. kolayciysak toplumca oyleyiz, tembelsek veya paragozsek toplumca oyleyiz. ama mesele bu degil. mesele ogretmenlerin yaptiklarinin yada yapmadiklarinin bir ulkenin gelecegini sekillendirmesi. hepimiz okul okuduk. yuzlerce ogretmen tanidim. bazilari kabiliyetsizdi, bazilari ahlaksizdi, bazilari bizi birer pislik olarak görüyordu, bir tanesi bizden para carpardi... iyi olanlarda vardi tabiki. ahlakli, bilgili, caliskan, yol gosterici olanlar da vardi. nesil yetistirmek kolay degil. keske hepsi farkinda olsa.
Zordur. Öğretmen ünvanını öyle hemen alamazsınız bir hukuk mezunu fakülteyi bitirir ve gidip baroya kayıt olup bir kimlik alabilir bir mühendis mezun olup mühendisim diyebilir peki öğretmenler? Mezun olur öğretmen evi vb imkanlardan faydalanamaz özel okul ve kolejlerde çalışanlarda dahil. kpssye girer atanır adı aday öğretmen olur. Bir yıl sonra Aday öğretmenlik sınavına tabi tutulur. Geçerse öğretmen sıfatına sahip olabilir. Bu kadar sinava giren ve başaran öğretmen atandığı okulda veli ve toplum tarafından küçümsenir ve mesleki tükenmislik hemen arkasindan gelir çünkü artık yorulmustur. hayalleri heyecanı olan öğretmen artik yoktur