öğrenciler arasında klasikleşen "ev sahibine ölüm" sloganının içeriği gereği, kiradaki evden çıkarken eve küçük küçük bir takım zararlar vermektir. duyları bozmak, pencereyi kırmak, ev sahibinin aynasını çatlakmak (güzeelikle çatlamıyor tabii ki), parkeyi yedi yerinden delmek bilinen örnekleridir. ilanlardaki "öğrenciye verilir, verilmez" uyarısı da bu durumun ev sahipleri tarafından gayet iyi bilinmesiyle bir modaya dönüşmüştür.
öğrenci: kiralık ev varmış, doğru mu?
ev sahibi: herkesin kendi doğruları var. öğrenciye yok.
öğrenci: neden ama.
ev sahibi: nedeni de var ama öğrenciye yok.
öğrenci: ney?
yüksek müziks sesine kızan, kirayı bi gün geciktirince kapıya dayanan, eve karıkız alkol sokturmayan, ufak bi tıkırtıda kapıya gelen evsahibinin kaçınılmaz sonudur. sanırım denizlide olmuş bir olay, çocuklar evden ayrılırken (evin ilk kullananları bunlarmış heralde, yeni bi ev yani) lavaboları, mutfak tzgahını, sökebildikleri pencereleri, amerikan kapıları söküp götürmüşler. yağmalamak bu olsa gerek. duşakabin falan olsa affetmeyecekler..