öğrenci olmasam içlerinde bulunacağım grup, hede, hödö...
müzik sesi, gelen giden, hep bir curcuna hep bir telaş.
hele ev sahibi olsam hiç istemem. sebebine gelince;
kapının kenarında soda açan tiki arkadaşım var. allah'ın çıtkırıldım tikisi böyle yaparsa normal öğrencilerin yaşadığı öğrenci evleri ne olur siz hesap edin.
apartmanınız üniversitenin tam karşısıysa amaçlarına asla ulaşamayacak komşulardır. yoksa -1.*kata kim 400 lira verir? hem de 2+1. işte o yüzden ev sahibi istemedikçe onlar hiçbir şey yapamaz.
bu tip komşular eskişehir gibi bir şehirde pek görülmeyen komşulardır. zira apartmanların bazılarında (özellikle okula yakın olanları) sadece öğrencilerden oluşuyor. ve bu durum siz öğrencileri bile bir süre sonra rahatsız edebiliyor.
üst kat komşunuz evini yalıtımsız bir stüdyoya çevirmiş ve durmadan müzik grubunu topluyorsa, karşı komşunuz ankaralı ve yedi yirmidört angaralı turgut namık ve türevlerini yüksek sesle dinliyor ve size de dinletiyorsa, yan komşunuz fantazileriyle sevgililer zincirinin çığlıklarını duymanızdan zevk alıyorsa(tüm apartman dinliyoruz), iki üst kat komşunuz ise eve geç saatlerde sarhoş bir şekilde geliyor yanında da abaza muhabbeti yapan arkadaşlarıyla sabahın dördüne kadar yüksek sesle siyaset tartışıyorsa; siz ise final haftası la havle ha gayret diye çalışmak istemeyen bünyeyi zaten hali hazırda zorluyorsanız haliyle rahatsız oluyorsunuz.
kimileri hatasının farkina varip, yapilan her yemegin numunesini gonderir lakin nasıl kırılan bir vazo tekrar yapiştirildiginda çatlak izlerini taşiyors.. *
her apartmanda bunlardan mevcuttur. hayır, bu adamların kafasındaki öğrenci imajı nedir, anlamış değilim, kendi oğlu şehir dışındadır ve kesinlikle adabıyla okuyordur.
kendi sınırlarını aşıp: -dışardaki araba benim dikkat edin. diyebilme yetisini hisseden tiplerdir. banane lan? çalcakmıyım arabanı.
bir de imza toplama muhabbeti vardır ki: toplarsan ekime toplamazsan s.kime kadar durumudur.