amerikan filmlerindeki iş kadınlarına özenen ve film&dizilerde gördüğü o kadınlar gibi olmayı kafasına takmış iş kadınıdır. aslında bilmelidir ki asla o kadınlar gibi olamayacaktır çünkü bu davranışı onun yaşam biçimi değil televizyondan gördüğü birşeydir, çevresine ben sağlıklı besleniyorum imajı vermekten ibarettir. ayrıca bilinmelidir ki bu kadın evine gittiği vakit çift dürüm adanaları, çiğ köfteleri löp löp götürüyordur..
kısacası uzak durulması gereken kadın türlerinden yalnızca biridir.
sex and the city kadınlarına özenen turkish kadındır, istediği kadar cool takılsın hayatının bir evresinde kurufasulye,kıymalı karnıbahar, pilav, kızartma falan yemiştir.
başlığa bakıldığında görünen şey, aslında çok acıdır.
kendi iş kadınını salata yediği için özenti olmakla suçlamaya çalışmak nasıl bir kafanın ürünüdür, anlamak mümkün değildir.
salata amerikada icat edilmemiştir. amerika bizden yenidir. burada yeniliyor olması özenti olmaz o yüzden. ayrıca obezitenin dünyada en çok olduğu ülkenin de amerika olduğu gerçeği düşünülürse, asıl eve gidince hamburgerleri kimin yediği de ortadadır. hepsi 90 60 90 bedenle dolaşmıyordur yani.
kendi iş kadınını aşağılamaya, bu şekilde başka ülke kadınlarını yüceltmeye çalışan bu zihniyet kadına yönelik sözlü şiddetin, başka bir versiyonudur.
yurdum erkeği her fırsatta aşağılamaya çalıştığı kadını bırakıp kendisini eğitme yoluna gitse, doğurmadan fıçıya dönüşen fiziklerini ve göbeklerini irdelese daha iyi olur.
ha bir de sorsa kendine, samimiyetle ama, neden kendi kadınlarından, bu kadar ölümüne nefret ettiklerini?
sahi neden ölümüne nefret ediyor, kendi kadınından yurdum erkeği.
çalışan çalışmayan tüm kadınların, bu sorunun cevabına ihtiyacı var.
