öğle yemeği

    19.
  1. Günden güne sıkıntı veren öğün. Onsuz yenilen hiçbir ogunden tad alamıyorum sozluk. Dahası batiyo her lokma. Kardesim için hissederdim bu duyguyu. Şimdi yoldasim icin. Onun karni doysun, lezzetle yasasin da ben ancak o vakit yediğim yemekten keyif alırım. Ahh sozluk ahh bilmedigin ne çok şey var bilemezsin.
    4 ...
  2. 4.
  3. msn'in kullanıcılarına yemeyi izin verdiği tek yemek.
    4 ...
  4. 32.
  5. 31.
  6. 29.
  7. Maşallah arkadaş kuru fasulyeyi yememiş direkt tarladan sofraya nakil yaptırmış. Yanına pilav olsa diyecektim ama bu vaziyeti gören pirinç taneleri ayaklanıp tekrar Balıkesir e kaçarlardı.
    2 ...
  8. 3.
  9. eğer yemeğiniz şirkette hazırlanıyorsa dört gözle beklediğiniz saatir.
    3 ...
  10. 17.
  11. özellikle memur kısmının erken çıkıp geç geldiği yemek yiyip üstüne alışveriş bile yapabildiği zaman dilimidir.
    1 ...
  12. 6.
  13. bu nasıl bi yönlendirmedir, bu nasıl bir anlayıştır. (bkz: pencereden kafasını uzatip bakan merakli güvercin)başlığına tıklıyorum, aa bi bakmışım öğle yemeği başlığındayım. hayır bağlantıyı da bulamadım, seviyem yetmedi.* modumu öpüyorum.
    1 ...
  14. 2.
  15. iş yerinde, çoğunluğa uymayıp çıkmazsanız kendinize vakit ayırabileceğiniz ve her zaman yoğun gördüğünüz mekanda kafa dinleyebileceğiniz, müzik eşliğinde huzur bulabileceğiniz zaman aralığı.
    1 ...
  16. 27.
  17. Çalışan insana "Ulan yemesek mi?" dedirten bir hal almış öğündür.
    Afedersiniz dün 150-200 gram kadar kremalı mantarlı bifteğe ve yanında bir patates püresine 150 lira verdim.

    Kılışdar ülkeği mafedti.

    Neyse simit ayrana devam, hülooğ.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük