yalnızlığın had safhalarda olduğunu belirten bir yakınma.
yalnızlık güzel "şey" değildir. asla da güzel olmayacaktır. hayatı birisiyle paylaşmak, o kişiyi tanımak; her gün biraz daha keşfetmek bu yeni adayı eşsiz bir güzelliktir.
işte bu güzelliklerden yoksun insanların kurduğu bir cümledir bu. acıdır.
sanal dünyada boğulma noktasına gelen yazarın, sözlükte umut ışığı aramasıdır. sözlük burda, kişileştirilmiştir. insansı özellikler yüklendiği için, (hayvan değil ya) sözlük de bi şekilde cevap verecektir. yalnızlığın giderilmesi yolunda yazarın beklentisi bi mesaj-cıktır. sadece bir mesaj. ve o mesaj geldiğinde, az önce boğulmak üzere olan yazarımız birden ferahlatıcı etkili nefesler çeker ciğerlerine. tıpkı günün en üzgün yazarı gibi karpuzlarını denize döken çiftçi gibi hissiyatlı olacaktır şüphesiz.
işte böyle sözlük. yalnızlık yazarı her hale sokabiliyor.
(bkz: çok çekenin var diyorlar)
yalnızlık konusunda artık son noktaya gelen insanın seslenişidir. içindekileri paylaşacak hatta belki konuşacak kimsesi olmayan yazarın çaresizce sözlüğe dert yanmasıdır. belki birisi sesini duyarda cevap verir diye, belki bir an için de olsa birileriyle içindekilerini paylaşabilir ümidiyle sözlüğe "çok yalnızım sözlük" diye seslenir. sesini duyan var mıdır bilmez, tek bildiği yalnızlığının baki olduğu ve artık kendisinin yaşamın kıyısında yer aldığıdır. peki çare nerededir? acaba çare sözlüğe "çok yalnızım" diye seslenmekte midir? çarenin ne olduğunu kendiside bilmez, gözleri görmez ki çaresini de bilsin. artık bu yazarın gözleri yalnızlık hissinden kör olmuştur. umudun ışığını göremez ama tek istediği ve belki son arzusu umudun seslerini duyabilmektir...
-çok yalnızım be sözlük
+mnakoyim bi biz yalnız kalıp kafamızı dinleyemedik zaten, günün her saati online adam mı olur ya, bi rahat bırakın adamı, hayret bişi.