Mercimek çorbası mesela, yooo diyorum iradeliyim diyorum, bu sefer dik duracağım haysiyetimi ayaklar altına almayacağım diyorum, cıks olmuyor, ilk tas göz açıp kapayıncaya kadar bitiyor, ikinci tasa ekmek doğruyorum, üçüncü tasa ekmek batırıyorum, dördüncü tasa tereyağ döktürmüşüm, beşinci tasta kafamın içinde tövbe tutmaz iflah olmazsın sen asla çalıyor sanki!
Manda kaymağı görünce aklım gidiyor; ben bir kilo manda kaymağı yedim lan! Hiç farkında değilim hem! Balla yedim, karadut pekmeziyle yedim, ceviz döküp yedim, tahinle karıştırdım yedim, en son güvecin dibini görünce algıladım durumun vehametini! Bir insan 1 kilo manda kaymağı yiyince çok kötü oluyormuş onu anladım, sanki bağırsaklarınızı birbirinize düğümlemişler gibi oluyor, çok korkunç bir ağrıyla hastanelik oluyorsunuz, bravo laktoz intoleransı geçiriyorsunuz, magnezyumlu bir serum yiyip öyle normale dönüyorsunuz!
Domates, birkaç domatesi meyve gibi kesip yiyorum, bir de yarım domateslerin üzerine tereyağı koyup bol kekikle fırınlayınca… üffff! Domatese de dayanamıyorum! Domates, sen ne güzelsin!