sigmund freud'a göre kişinin gelecekteki ruhsal ve bilişsel durumunu şekillendiren çocukluk döneminde yaşanmış önemli ve sarsıcı olaylardır...gerçi freud'a göre kakasını isteyerek yapmayıp anal kaslarını sıkan bir çocuk gelecekte insan ilişkilerinde güvensiz, eli sıkı ve tutumlu biri oluyormuş...bu adama hiç inanasım gelmiyor, töbeler olsun yahu şimdi ne alakası var bokla-tezekle güvensiz bir adam olmanın dimi ama...en büyük çocukluk travmalarımdan birini düşünüyorumda şu an bende bıraktığı etkiyi bi türlü netleştiremiyorum kafamda. bak bu olaydan sonra gerçekten kimseye güvenim kalmadı, tutarsız bi adam oldum...ama benimki bildiğin dayaktan oldu, tabii kafama yediğim darbelerden sonra beyin hücrelerim ölünce tam olarak oryantasyon kuramıyorum o yüzden de kimseye güvenemiyorum yoksa bokla-tezekle alakası yok yani...
hem ben küçükken kakamı hiç tutamazdım ki zaten, sağa sola sıçar dururdum, anal kaslarımı pek kastığım söylenemez. ayrıca ilk okula kadar her gece altıma işedim yahu...bokun, tezeğin, idrarın içinde uyudum lan ben. freud'a kalsa şimdiye lağım faresi falan olmam gerekiyordu. lağım faresi derken splinter usta'yı kastediyorum ninja kaplumbağaların akıl hocası varya o işte...lağım çukurundan çıkıp nasıl usta olduğunu sanıyorsunuz elbette her gün boku-tezeği sıfatına sürdüğü için, bokun kerameti hep bunlar...
küçükken bir çok kez abimden dayak yemişliğim vardır. ama bi sefer öyle bi şey yaptı ki çocukluk travması denen şey sanırım bu olsa gerek;
salondaki uzun ve geniş dikdörtgen masa etrafında kovalayıp durdum bunu. ben 6 yaşındayım, o 8 yaşında. yani benim onu dövmem teknik olarak mümkün değil. ama adam kaçıyor ben de kovalıyorum işte. delirmişim. o da korkmuş demek.
neyse bu kovalamaca 3-4 dakika sürdükten sonra abim yoruldu olacak ki, birdenbire durdu. lan ondan sonra bi dayak yedim ben öyle böyle değil. tuzağa düşürdü resmen beni. hayallerim yıkıldı. bi daha kaçsa da kovalamıyorum zaten.
abime karşı bu olaylardan dolayı hala kinliyim, şuna bi dalayım diyorum durduk durmadık yere. şu an girsem rahat döverim. ama kocaman adam ışığı açık bıraktı diye dövülmez ki. zamanında biz dayak yedik ama aynı olaydan.
-aaah ne vuruyosun lan?
+odamın ışığını açık bırakmışsın lan.
-ne diyosun lan sen geri zekalı bunun için mi yani?
+hatırlar mısın sene 1994. sırf bu sebepten dudağımı patlatmıştın.
denir mi lan böyle? gerçi şimdi böyle yapsam annemler altında başka şeyler ararlar. inanmazlar. uyuşturucu kullandığımı falan bile sanıp amateme götürürler. o sebepten bekliyorum. ilk fırsatta dalıcam ama...
daha 25 yaşında olmama rağmen o çpcukluk zamanlarımda ki bayramları özlüyorum. öyle çok nostalji meraklısı da değilim ama...
mesela kurban bayramlarında bir adet vardır hani türk hava kurumuna kesilen kurbanlıkların derilerini vermek gibi. bizde verirdik anasını satayım hatırlıyorum. o küçücük beynimle buna bir anlam veremezdim "ulan bu derilerden uçak yapıyor galiba bunlar" felan diye düşünürdüm.(koyun derisinden uçak yapacaklarını düşünebilecek kadar salak bi çocuktum evet). sormuyordum kimseye de "bu derilerden nasıl uçak yapıyorlar acaba" diye. arkadaşlarıma felan anlatıyordum.
- olluuum bu kurbanlıkların derileri felan varya haniii
- eee?
- ollum uçak yapıyorlarmış onlardan len...
- hassiiktirrr valla mı?
- hee benim pilot amcam var o dedi
vay amk! pilot amcam varmış da o demiş yalanımı siksinler...
tabi hikaye bu kadar da değil!
gel zaman git zaman tabi biraz daha büyümeye başladık. ulan uçaklar geçiyor tepemizden bakıyorum bildiğin demir yığını amk! neresi deri lan bunun?
hah şimdi başka bir dangalakça düşünce o zekadan yoksun küçücük beynimde çakmaya başlıyor!
"demek ki uçağın içindeki pilotların oturduğu koltuklar koyun derisinden hee" diye düşünmeye başkıyorum (allahıııım ağlamak istiyoruuuum beynimi sikeyim beynimi)
- olluuum bu kurbanlıkların derileri felan varya haniii
- heee biliyom uçak yapıyolar ondan!
- ollum ondan uçak yapmıyorlar işte salak kim söyledi sana bunu?
- sen söyledin olluuum
- ya işte öyle değil sadece pilotların oturdukları koltukları koyun derisinden yapıyolarmış...
- hassiktirrr valla mı?
- hee benim pilot amcam var o dedi
anlattığım şeyin inandırıcılığı için seçtiğim jokere bak "amcam pilot olllum" (hay sokayım amcana senin)
sonra gerçekleri nasıl öğrendim bilmiyorum...
sanırım bir sabah uyandığımda f-16 ların türk malı değil amerikan malı olduğunu öğrendim. eee tabi ki amerikalılar da müslüman değildi. dolasıyla müslüman olmadıklarından kurban da kesmiyorlardı. eee kurban kesmiyorlarsa derilerinden uçak da yapmıyorlardı.
babanın yada annenin seni dövmesi
babanın sana kızınca sevdin baktın bahayvanları öldürmesi
arkadaşlarının arasında yada başka ortamda aşalanman
evde yaşlı insan varsa çocukken seni sürekli gözetlemesi ve annene babana ispiyonlaması
babanın daha 10 yaşındayken annesini kaybetmesi üstelik bide üstüne kardeşini kaybetmesi diğer kardeşininde evlatlık verilmesi bunları yaşatan babaya kızamıyorsun
çok zor be sözlük kusamıyorsun işte gidip bi psikologa kusayım herşeyi diyorsun adamlar saat başı 200 ytl çekiyor sıkıntının üstüne bi sıkıntı daha neyse azrail gelince canını almadan önce kusarsın kana kana hemde ücretsiz sonra al canımı dersin sabır sadece sabır..
çocukluk travmaları yaşayanları gönderin bir saât sonra "ne güzel yaşamışım lan!" diyerek geri gelmezlerse hiçbir şey bilmiyorum. bir saât, paraya kıyıp gelin.
not: buradan tecavüz çıkartmayın. bir o gelmedi başıma.
not-2: psikoloji ya da psikiatri eğitimi almadım. öyle bir iddiam da yok. ben başınızdan geçenleri dinleyeceğim, size başımdan geçenleri anlatacağım.
bugün tırnak kesilen yerde duramıyorsam, hatta şunu yazarken bile ürperiyorsam sebebi çocukken tırnaklarını kesicem diye parmağın ilk eklemine kadar kesen annemdir.
birinci sınıfta, okuma bayramında koro önünde söylediğim şarkıyı unutmam, koroda bulunan arkadaşlarımın hepsinin '' hadi söylesene hadi'' diye üstüme üstüme gelmesi, tüm salonun bana gülmesi, gözlerimin salonda annemi aradığı o anlarda annemin de güldüğünü fark etmem. çok komikti değil mi sayın salonda bulunan insanlar?
flash tvde izlediğim gerçek kesit programı. Yok oğlunun içine cin kaçıyor oğlan babasının boğazını kesiyor... Bide bi grup kızın cin üzerindeki bahislerini konu alan bir şey vardı allahım kaç sene geçti bu ikisi hâlâ aklımda hangi kafayla izliyormuşum ben bunları sözlük!
Arkadaşlar ben 4 yaşındayken rüyamda onu gördüm. Bizim evin orada bir çarşı var, tam ortasında minik fışkiyeli bir havuz var. Oranın tam ortasında, suyun içinde devasa olarak duruyordu. Bende 4 yaşında Çarşının içmede bisiklet sürüyordum rüyamda. Sonra bu devasa iğrenç yaratık beni aldı ayaklarımdan tuttu ve bir sağa bir sola vurmaya başladı. Gözlerindeki kızgınlık ve korku dün gibi aklımda 20 sene önceki rüyamdaki o iğrenç yaratığın. O rüyadan sonra 3-4 sene asosyal oldum, sokağa çıkamadım. Her şeyden korktum. Annemle babamın arasında yattım. Hala televizyonda, sokakta gördüğümde tedirgin olurum.
Ruyada ocu gormekten cok daha agir yansimalari olan, burada dahi yazamayacagim, hatirlamaktan kactigim, dusunmeye katlanamadigim, ama zaman zaman bu bundan diye farkina vardigim travmalardir. Bunca dalginligin arasinda acaba baskari da var midir fark edemedigim diye de beni arada dusunduren travmalardir. Bi de bana en nihayetinde insanin bir makine oldugunu dusunduruyolar bu travmalar. Cocukken insana sok yasatarak sanki bi takim dugmelere basiliyo, bi seyler bi kodlar giriliyo, sonra on onbes sonra onun meyvelerini topluyosun. Dokunulan solucanin sekil degismesi gibi. Biraz daha yavaslatilmasi gibi. Etki tepki. Biz aslinda yoguz mu lan.
1998-1999 yıllarında medyada epey yer bulan satanizm davası. ulan daha çocuğum, haberlerde her akşam izliyordum ve o kadar etkilenmiştim ki her gece şeytan gelecek beni kurban edecek diye uyuyamıyor, nöbet tutuyordum. uyanık olursam götüremezmiş gibi ahahha mallık. çook kötüydü çok.
kışın pencere camına üfleyip buğu yapmak, o buğuya el ele tutuşan anne baba ve çocuk çizmek. Anne ve baba kenarda olduğu için buğu zamanla küçülünce önce onların yok olması. Daha sonra bir daha bir daha üfleyip tekrar çizip tekrar hayran hayran izlemek. Sonra tekrar yok olması.
Ölü evinde dağıtılan etli pide bunlardan biri.çünkü ölen kişiden yapılıyor gibi bir şaka yapan aile büyüklerim yüzünden hem pideye hem taziye evine fazla mesafeliydim çocukluğum boyunca.
Bir diğeri içinse yemekli sünnet düğünleri. Yine aynı tarz aile büyüklerinden biri etli pilavların içinde pipiden parça olduğunu kime denk geldiğini bilmediklerine dair zevzeklik bir şaka yaparak aynı şekilde etkilenmemi sağlamıştır.
Pardonda Nasıl bir espiri anlayışımız var Türk insanı olarak lanet gitsin ya. Çocukluğum mahvoldu sizin yüzünüzden.
arkadaşlarla gidilen ortamda hastalanmak (kronik bir sebebe bağlı), ve akabinde hiç arkadaş buluşmalarına katılmamak, masklavi ne kadar da asosyal yakarışlarını sineye çekmek.
Evet civciv!
Çocuklar sevinsin, hayvan sevgisi öğrensin gibi zamazingolarla Eve alınan civcivlerin peşi sıra ölümü, çocuk için nasıl bir travmadır bilir misiniz?!
Eve civciv almayın.
Hele boyalı civciv hiç almayın!
Boyayan mahlukları dövün hatta!
Meselâ ağzını burnunu kırın!