şimdikiler ulu orta namaz kılıyor karışıyor muyuz diye bir çıkış yapmak istesem de sevindirmiyicem bu lavuğu. çünkü çok iyi biliyorum ıkısı aynı sey değil ama bu ve bunun gıbı baslıkları acan sığ ve yarım akıllıların eşitlik seviyesi malesef bu.
tekel fabrikasının açılışı vesilesi ile içilmiş biradır.sığ zihniyetin,atatürk e saldırmak için fırsat kollayanların bakıp bakıp devlet adamlığını sorguladığı fotoğraftır.tüm dünya ondan devlet adamlığı öğrenirken,cumhuriyetini emanet ettiği gençlerin durumunu şimdi görse hitabeyi çok daha farklı yazardı.
haşaa devlet adamlığı böyle olmaz, önce ülkenin içine edeceksin, açılım açılım diye oyalarken sen sülaleni doyuracaksın, çiftçine, "ananı da al git" diyeceksin, "demokrasi amaç değil, araçtır" deyip o beğenmediğin çamur attığın atatürk'ün sayesinde demokrasiyi kullanacaksın, hizbullahçıları önce salıp, sonra arar gibi yapacaksın... bu liste bitmez. velhasıl mesele alkol içmekte değil, atatürk içmiş ama yine de ayıkmış, aha başımızdaki içmeden sarhoş olmuş, padişah olma derdine düşmüş.
tekel bira fabrikasının açılışın da süt mü içsin dedirten başlıktır.
içen de içmeyen de bilir ki, bir bardak köpüklü bira sapıttırmaz adamı sarhoş etmez.
ayrıca hatice'ye değil neticeye bakmak gerekir. sen bira içmeyip evde oturup orucunu tuttun, her cuma namazına gittin de bu devlete faydan ne oldu?
1935, Başkent Ankara. Tekel Bira Fabrikasının açılışında,
Mustafa Kemal Atatürk
Kucağında manevi kızı Ülkü,
Arjantin bira bardağıyla bol köpüklü,
Buz gibi birasını yudumlamakta.
adam Tekel in açılışına gitmiş. napsaydı kahvesini, çayını alıp mı gitseydi... eğer içmezse, saygısız, hayırsız, toplumun ürettiği biradan tiksinen adam derdiniz.
insanları rahatsız eden içkiyi kullanan kişinin alkolün etkisiyle yapabileceklerinden korkmalarıdır. atanın da birayla kendinden geçmeyeceğini bilen insanlar bundan gocunmayacak korkmayacaklardır.*