hangimiz çocukken annemizden terlikle dayak yemedikki ? * hangimiz anne babamızdan yediğimiz dayak sonrası ağlayarak, mis gibi bir uykuya dalmadıkki ?* hangimiz yediğimiz onca dayaktan ders almadıkki? *
küçükken annemden yediğim terlikler, tekme tokatlar hiç dokunmazdı ama babamdan yediklerim çok daha ağırıma giderdi. babamdan çok dayak yedim çok küfür işittim. ama hiçbiri ilkokul yıllarında okul çıkışı eve geç geldiğim için ondan yediğim dayak kadar etkili olmamıştı. o gün babamdan, o güne kadar yediğim en sağlam en temiz dayağımı yemiş ve acılar içinde, ağlaya ağlaya uykuya dalmıştım... şimdi ise babamın yaşattıklarından ders çıkararak " bunları çocuklarıma yaşatmıyacağım, bu duyguları bu dayak sonrası uykuları onlara tattırmayacağım " diyorum...
çocuklukta kaçacak ve sığınılacak pek yer olmadığı için çocuklar daha mutlu oldukları rüyalar alemine kaçmak isterler .
eskiden ebeveynler daha gaddardı ve o zamanın terlikleri daha sertti dökme plastik nerde ortopedik muya nerde kardeşim , o güdümlü terlik sırta yapıştığı vakit ondan geriye saymaya gerek yok direkt nakavt .
velhasıl şimdi ki bireyler hep babadan böyle gördük ben çocuklarıma yaşatmayacağım der , demek ki suç dede de kardeşim zamanında baba'yı sıkı dövseydi o da böyle bir bilince kavuşurdu .
Suçlu iseniz içinizi rahatlatır. "Olsun, işte cezamı çektim" diyerek gönül rahatlığı ile uykuya dalarsınız. Suçlu değilseniz zorunuza gider gece boyunca uyutmaz. Bir de babadan duyulan laf vardır ki ağzımı yüzümü kırsa, kemiklerimi elime verse de o lafı söylemeseydi dersiniz. O gün uyutur mu uyutmaz mı bilmem ama çok gece uykudan uyandırır.
deliksizdir. böyle bir uyku ömür boyunca bir daha çekilemez. dayak öyle iyi gelmiştir ki bedeniniz kuş gibi hafiflemiştir. ohh mis gibidir. şiş gözler, ağza karışan salya, hıçkıra hıçkıra dalınan deliksiz uyku. o zaman çok acı çekmiştim şimdi çok komik geliyor, hey allahım bak...ahaha ne dayaktı ya, off!
oha lan oha! ben bu sadece bana özgü bir şey sanıyordum 15 yıl sonra aydınlanıyorum. dayak yenilir ağlanır sızlanır ve bir uyku çöker, direk yatılır en yakın yatılacak yere. uyandığınızda her şey eskisi gibi gelir, gözleriniz şişmiştir ağlamaktan. hüzünlendim gene.
canı yana yana kıvrılır yatağa; burnunu çeker, belki kanamaz ama yaraları sızlar, yaptığı bu masumca yaramazlığın bu kadar şiddetli bir dayağı haketmediğini o da bilir; ama ne yazık ki o dayak çoktan onun çocuk ruhuna atılmıştır.
ağlar, ağlar ve ağlar ama sessizce, sırf ağlıyor diye tekrar dayak yemek istemiyordur. iç çeker, nefes alamaz bir an, sonra düzelir soluğu. aklına geldikçe çenesi bükülür, gözleri dolar, o kadar ağlamıştır ki gözleri şişmiştir, içi yanar. o çok sevdiği annesi, babası nasıl olmuştu da dayak atmıştı ona? bu ilk değildi ve son da olmayacaktı. büyüdüğünde çocuklarını dövmeyeceğine, onları asla incitmeyeceğine dair yeminler ederek uykuya dalar...
yorganı üzerine çekip uzun bir süre hayat muhasebesi yapılan andır. acaba hatayı nerde yaptıkta yedik bu dayağı. bu durum bir süre böyle devam etsede sıradanlaşmaya başlar ve artık ağlamazsın sadece uyursun.
Terlik, oklava, elektrikli süpürge sapı, merdane, şaplak ve bilumum araç yordamıyla uygulanan şiddetin ardından çocuğun köşeye sinip yüksek ses dalgaları eşliğinde çıkardığı böğürtünün ardından gelen direnç yitimi. Yirmili yaşlarda yenilen azarın arkasından da başı yastığa gömmek suretiyle hıçkırıklar içinde boğulurken, gözlerin yorgunluktan kapanması hali.
uzun süre ağlamaktan ve psikolojik gerilimin azalmasıyla gevşeyen vücudun sebep olduğunu düşündüğüm uyku halidir. çünkü bu uyku gün ortasında da olabilir. artık dayak saat kaça denk gelirse. yani yorgunlukla pek ilgisi yoktur. yıllar önce yirmili yaşlarının sonunda olan bir arkadaşım 'uyuyamadığım zamanlar hüzünlü şeyler düşünüyorum, bi güzel ağlıyorum sonra mışıl mışıl uyuyorum' demişti. demek ki ağlamak uykunun gelmesine sebep oluyor. tıpçı yok mu aramızda? açıklayıverse bi zahmet.
"Bu dayağın üstüne bi' uyku iyi gider." Uykusudur. Artık anneden mi babadan mı yenilmişse; onun gelip Özür dilemesini çaktırmadan yatakta beklerken dalınır.
Şimdi Çocuklar Çok şanssız böyle bir duygu tamadılar * uykunun en tatlı halidir. Ayrıca şindiki Çocukların bunu tatmamasındaki sebebidir. Uyurken anne yada baba olayım ÇoÇuğumu dövmicem yeminleri burada edilmiştir.