çocukken yaramaz tiplerle birlikte takılan biriydim. ancak efendi görünümlü çocuk olmam hasebiyle, yapılan her yaramazlıktan sonra masum çocuk yüz ifadesini takınırdım, yanımdakiler azarlanırken ben gel bakiym canım, sen bunlara uymuyosun dimi v.b tatlı cümlelerlen alkışlar arasında oradan ayrılırdım.
güzel birkaç anım vardı bununla ilgili ama yazmaya erindiğim için yazmıyorum, by.
özellikle taşralarda çocuklar teravih namazlarına giderken içindeki piçliklerini ortaya çıkartır, camide gülme,birbirine vurma, tekme atma cami çıkışında zilleri basıp kaçma, camlara taş atma,yüksek sesle bağırma vb.
sırf arabalara poşet içinde su atmak için poşetçiden poşet alırdım. şu küçük yumurta konanlardan zenginler bilmez. her neyse onu alır içini bir güzel su doldurduktan sonra siper alınır ve lojman dışından geçen arabalara bir güzel fırlatılır. bir aralar ateş yakma merakı gelmişti gene lojmanda kayalıkların orada ateş yakıyoruz gerizekalı arkadaşım demez mi lojman buradan mı ısınıyor diye.. neyse aynı arkadaş beni sik te diyordu ama erken tayin hayat kurtardı. kapıcının dairesini rahatsız etmeler, kışlaya gizlice girmeler. bulvar gazetesi alıp apartmanın bodrumunda mastürbasyon yapmalar. manyaktık lan biz daha çok şey var da yeter amk ben gidiyorum.
yaklaşık 15 katlı bir binanın 6.katında annemin kuzeni nişanlanacak. kız evi olunca, ev cümbüş haliyle. o cümbüşte ben de akranlarımla oynuyorum falan. evin kapısında bir sürü ayakkabı dolu. sanırsın, süleymaniye cami cuma namazında cemaat!
ben de bi ibnelik düşüneyim dedim. çift ayakkabıları alıp yukarı kata çıkıp o eve koydum. koyduğum evin ayakkabısını alıp asansörle en üst kata falan koyarak apartmandaki ayakkabıları karıştırmıştım. sonra yakalandım!!!
küçük bir çocuğa ne kadar kızabilirsiniz ki ehehe. zaten kızı nişanlıyorlar olm bana niye kızsınlar. faturayı babama kestiler evet orası doğru. babam da dönem sonu zarar yazdı bilançoda. ama ailenin tek çocuğuyuz ya peder ne kızacak lan bana.
netice itibariyle ben ve birkaç suç ortağımla böyle ufak bi piçlik yapmıştık ayakkabıları karıştırarak. ancak şunu söylemeliyim ki camide yapmayın cidden adam abdest sevap falan dinlemez...
Pek piçlik sayılmaz ama ilkokul bir de 1-B nin kapısını kırmıştık. Kırmıştıktan kasıt devrilmişti yani. Bir özentilikle kapıya uçan tekme atardık tenefüslerde haddi hesabı yoktu yani. Bir de anasınıfından yeni 1 e geçmiştim. Piçlik olsun diye anasınıfı kapısı hemen yandaydı günde bir kere kapıyı çalışıp kaçıyodum. Hoca yakalamışt. Bayandı tabi hoca erkek öküzlüğünde değil - istisna kadın ve erkekler- hafif vurmuştu yani tatlı bir tokattı.
ilkokulda hayat Bilgisi öğretmenimiz keldi. Bizde defter kağıdına kocaman kel yazıp öğretmenler odasının altından yollayıp kaçardık. Ama ne oldu şimdi? Saç dökülmelerim azdı. O kadar dalga geçtik şimdi biz kel oluyoruz amk.
bir gün önce yazlık sinemada izlediği vampir filminin etkisi altında kalmış mahalleli kızları, içindeki havayı emerek iki dudağın kenarında tutturulan tükenmez kalemden mamul sahte dişleri aniden gösterip ve elleri pençe haline getirip korkutmak gibisinden piçliklerdir.
delik bölümden dalga/bülük/çük cebe yerleştirilir. kurban bir kız seçilir ve bir bahane ile kızın elini cebinize sokması isttenir. ardından kızcağızın çığlıkları eşliğinde kahkahalar atılır ve o günkü piçlik görevi tamamlanmış olur. bunun dışında;
* derste otuz bir çekmek,
* sokaktaki bütün çöp varillerini devirmek,
* ramazan akşamları bodrum katında teravih namazı kılan teyzelere "allah kabul etsin teyzeeeeeaaaaaa!" demek suretiyle onları kızdırmaya çalışmak vb.
komşuya gönderilen incirlerin içine tükürüm iyice yayıp tükürüğü kamufle etmek(komşu karıyı sevmediğim için yapmıştım kocasının da annesine küfür etmiştim), bıçakla köpeğe saldırmak, ağaca dalmak, kedimle çiftleşmeye gelen her kediyi av kabul edip tekmelemek, sopayla dövmek, bir kum deposunun büyük poşetlerinden bize yetecek kadar kil çalmak, bir milyoncu soygunları, kendimden 4 yaş büyük kuzenimin tasolarını, misketlerini ve bir kaç oyuncağını elde etmek, kuzeni delirtip dayak yeyip tekrar delirmek ve hep aynı döngü, mahallede iki oğlan çocuğunu anal yaparken yakaladım pasif olanı her kalabalık ortamda rezil ettim aktif olanı da hep söylerdim ama onla dalga geçilmezdi bizim mahalle çok ilginçti bir kızla erkeği de kömürlükte basmıştık yanımda mustafa diye bir arkadaş vardı 3 yaş büyük benden tam piçti ben söyleyelim herkese dedim babası kızı vurur dedi kızı da o korkuyla yıllarca kul köle gibi kullandık, yoldan geçenlerden geçiş parası istedik yanımda benle yaşıt ama kısa bir arkadaş vardı o çelimsizdi bende sarı bir çocuktum kimse bizi ciddiye almadı, aşağımızda ki sokaktaki bir kaç kürt çocuğu dövdük(hahahahaha) sonra bu amınakoduklarım bir toplanmış hepsi sopalarla geldi onlardan baya kaçtık, bizim ağaca dalan piçleri dövdüm bir tanesinin kafasını yere vura vura dövdüm sonra onların büyüklerinden bir süre kaçtım sonra mahallede arkam sağlamdı öyle yırttım, yerde bulduğumuz filtreleri yakıp içerdik hemen biterdi sonra kibrit dumanıyla devam ederdik oo baya uzar gençler.
yoktur. kendimi bildim bileli diğerleri oynamak istiyor diye topu getiren, oynattırsalar bile en fazla kalede duran ve arada bir de defansta oynan bendim. bir çocuk ağlayınca ona bakıp içi sızlayan, acaba nasıl yardım edebilirim diye düşünen de bendim. bir çocuğu kendim bir türlü acıtmayı ve ağlatmayı başardıysam, sen de bende yap diyen bendim. eğer birisi gerçekten sabrımı zorlamışsa kendi anneme değil, onun annesine giden de bendim. halen öyledir. yaşım 18, milletin hammallığını yapan, git kapıyı kapat, git şurdan bi şunu getir denen de benim.
öğretmen masasını kuşbakışı gören tavana bıraktığım balgamın, ders süresinin ortalarına doğru* öğretmenin yoklama aldığı kağıda kadar uzaması ve öğretmenin hamile olduğu için çılgınlar gibi kusması.
denizin ortasında şortu çıkarıp sallamak ve sonrasında plaja doğru koşmak. plaja doğru koşmayı götümüz yemezdi tabi. şimdi ki çocuklar ten rengi şort giyip bu işi çözmüşler.
daha 5 yaşındayken 3-4 kişilik bir piç grubuyla apartman kapısında bekleyip sokaktan geçen arabaların camlarına taş atmak. sonra içeri saklanmak. bu piçliğim de zeki bir sürücünün bir zile basıp kapıyı açtırması ve bizi tokatlarla alt etmesiyle son bulmuştu.
ortaokulda sınıftaki tüm arkadaşlarımın ceketlerinin ceplerini çaktırmadan dışarı çıkarmak. ardından ne kıs kıs gülerdim be. şimdi iyi bir yankesici olmam gerekirken tam tersi bir işi yapıyor olmam da ayrı bir tezat.
