" sen nasıl biliyorsan öyle olsun annecim " diyerek tüm suçunun affedileceğini düşünmek . özellikle "r" leri bastırarak söylediysen affedilmeme şansın yok .
-rıza amcangilin bahçeyi sen mi talan ettin küçük fare ?
-yok anne ben o sırada tuncaygildeydim .
-hıım tamam .
-sonra tuncayın annesi bize çikolatalı süt yaptı .bizde tuncayla evcilik oynadık .sonra tuncaygile misafir geldi ...
anaokulunda en yakın arkadaşla aynı anda çişinizin gelmesi.*yani arkadaşın çişi gelmese geldi ya hadi hadi diye ısrarla onu da kendinize yoldaş etmeniz...sonra kıza seni yıkıycam ben gel demek,akabinde kafasını lavaboya sokup sabunla yıkamak *,yıkanan kızın gözlerine sabun kaçmasıyla ağlamaya başlaması öğretmen yanınıza geldiğinde elinizde bir kalıp sabun+gözü yaşlı bir arkadaşın yolunmuş saçları..suratınızda aptal bir gülümseme,temiz olmuş mu ki?
misafirler geldiğinde onların önünden kuruyemişleri seçmek (özellikle antep fıstığı ). onlar bitince de tabağı utanmadan önlerinden alıp cebine doldurup dışarda arkadaşlarına azar azar vermek..
bide komşumun anneme vermem için bana verdiği parayı anneme vermeyip mahalledeki arkadaşlara dondurma ısmarlamıştım .bu yanı benim acaiplikten anladığım budur. daha acaip olanlara saygım sonsuz.
boy yetişmediğinden dolayı odaların lambalarını sineklikle vurarak yakmak. tabi bunu eğlence haline getirip evde odadan odaya koşturup tüm lambaları yakıp yakıp söndürmek.
boş rakı şişelerini israf etmeyip içine soğuk su koyan dedemlerin evinde kuzenlerle haldır haldır hayvan gibi koşturduktan sonra dil dışarda buzdolabını açmak orda gördüğüm "su" şişesini kafaya dikmek bir dikişte 2 bardak sek rakıyı miğdeye indirdikten sonra gerisini hatırlamamak.
daksil alıp mahalledeki arabalara küfür yazmak mahalledeki dükkanların camlarını yazmak mesela. dükkanın sahibinin adı cemil ise kocaman bir GÖT CEMiL ya da yavşak hüsnü veya sikilmiş dursun
-kazağını çıkartırken kafanda takılı bırakıp saçmış gibi hayal etmek öylece aynanın karşısına geçip oynamak.
-mahalledeki arkadaşlarını baleye gittim, kareteye gittim vs. gibi şeylerle kandırmak. **
-mahallenin ağası olmak tuvalete giderken bile izin alınması üzerine altına yap demem ve yapması. *
en yüksek ve dalları en bol ağacı tespit edip ağaçta adam yakalamaca oynamak. ebe ağacın herhangi bi yerinde sana yaklaşmışsa kendini pervasızca boşluğa bırakıp yakalanmaktan kurtulmaya çalışmak. tabi ebede kendini ağaçtan aşşa atarsa yerde yakalanma riskide vardır. tabi üzerinde durduğunuz dalın kırılması ayrıdır. yakalanmanız kaçınılmaz olur. çünkü yerde acı içinde kıvranıyorsunuzdur.
ve ilaveten;
güneş karşı tepenin üzerinden batarken koşa koşa gitsem güneşi tekrar görebileceğime inanmak.
televizyondan öğrenilen bomba tarifi ile küçük bir bomba yapmak, onu parkın kumlarına gömüp patlatmak. Sonuç olarak olayı izleyen 4 arkadaştan biri geçici körlük, ben ise geçici sağırlık geçirdim.
evde kablosunda kaçak olan ütünün anne tarafından çöpe atılması akabinde aşağıda oyun oynarken bizim yadigar ütüyü tanımak sevinmek onu tekrar eve alıp fişini bi güzel prize sokmak ve sonuç çarpılmak ellerin ayakların davul gibi olması.