odamla mutfağın arasında bayağı mesafe vardı. ışığı ve gözlerimi kapatır koşardım. ayağıma o lanet plastik küçük askerlerim vardı.(koridorda ne işin var amk beni böyle mi koruyon!) o bir battı, o acıyla ağız üstü düştüm. ağzımıda lönk diye fayansa çakmamla, doktorda dudağımın üstüne dikişleri çakması aynı gün oldu. sakal çıkmaz orda..
Büyüyünce ezik olacağı belli olan kişinin işidir. Ulan ben çocukken allaha cinlere bütün değerlere sövüyodum adamlar ışığı kapattıktan sonra kaçıyormuş. Üstün zekalılık başka bir şey.
Çocukluğun verdiği sihirli düşünme özelliği hasebiyle gayet normaldir. Ancak eğer durum atlatılamazsa, misafirliğe gidilen evde ev sahibini gece yatağından kaldırıp "tuvaletin kapısında bekler misin. Lütfeeeen." diye yalvarmak gibi saçma sapan, dumur edici hareketlerde bulunmaya sebebiyet verebilir. Üniversitede okurken bana kalmaya gelen bir arkadaşım tarafından yataktan bu sözlerle kaldırılmaya çalışıldığım ve "sen benimle dalga mı geçiyorsun lan?" moduna girdiğim vakidir.