action-man oyuncaklarıdır. oynamak için gittiğimiz çocuk parkında bütün çocuklar onu alıp gelmişti. havaya atıyordun action-man'i, sırtında paraşüt vardı, süzüle süzüle düşüyordu. mcdonalds'a yakın bir parktı orası, çocuk menüsünün yanında veriliyordu. şimdiki gibi değildi tabi o zamanlar elit şeydi mcdonalds falan.
- robot.
- lahana bebek.
- sindy bebek.
- sindy bebek evi.
- oyuncak bebek arabası.
- konuşan mama içen bebek.
- kurmalı helikopter.
- büyük sarı ayı.
- çektirmeli araba.
- pilli telefon.
daha da gider böyle. benim olan bi tahta beşiğim vardı nereden geldiği belli olmayan. içinde bez bir bebek vardı. bi de gözleri düştüğü için düğme dikilmiş eski bi ayım vardı.
edit: sözlüğün fakiri benmişim ya arkadaş. herkes zengin bebesi oktaymış selenmiş vay be.
poketop. lan ne istemiştim be. atıyordun böyle açılıyor içinden ışıkla beraber sesler yükseliyordu. neden almamışlar bilmem. hep bi burukluk hissederim pokemon ismi geçince.
boncuklu tabancadır efendim. ebeveynlerimin görüşlerine göre bu şekilde beni şiddet dışı bir insan olarak yetirmişlerdir. hani gören de silahsızlanmaya hayır gruplarına üye sanacak, üstelik babam askerken.
Çocukken bilirdim ki babam gündelik para aldığı için hep az parası olur düşüncesi ile , babam ; paran var mı diye sorduğunda bende baba param var der okulda haşlıksız aç olduğum halde tok gibi davranırdım, bilirdim ki babamdan birşey istemek onu zorlamaktı, kıyamazdım babama , allah ondan razı olsun ömrüne bereket versin hala o günleri mutlu anım olarak hatırlarım , çünkü babama yük olmadım diye düşünür sevirim.