fena, pek feci bir durumdur. baba için bundan daha kötü bir durum olmasa gerek. hayatları boyunca unutamayacağı anlardan en kötüsüdür hem babanın hem de çocuğun. nasıl bir travma bırakır nasıl etkiler hayatları bilemem ama insan böyle bir durumda olabileceğini düşününce bünyeyi derin bir acı sarıyor.
savaş ortamında yaşamak o minicik yüreğe ağır bir psikolojik yük yükler. Bağırma, itişme, kavga etme, şiddet ve dayak gibi travmatik olaylar onun devamlı kaygılı ve endişeli olmasına neden olur. Bu korkularla baş edemeyen çocukcaz da duygusal olarak çökkün, kontrol edici veya içe dönük davranmaya başlayacak ve kişisel gelişimini ve dolayısıyla geleceğini de olumsuz etkileyecektir...
erkeğin gururu kadar kadının da vardır, anadolu'da binlerce kadın her zaman bu durumda. bir toplumsal yaradır bu. onun incinen gururu, kırık kalpler sokağında yalnız bir gece lambası.
çok kötü olmakla beraber çocukta intikam duygusu yaratır. mesela dayak yiyen anne ise çocukta öyle bir kin birikir ki babaya karşı yıllar geçsede unutulmaz hep içinde kalır. aradan 20 sene geçti... i dont forget..
ozellike bir babanin basina geldiginde insanin icini burkan durum. cocugunun yaninda ebeveynlerden birine dayak atan kansiz icin ayri bir baslik gerek.