çizgi filmlerde bulunan, gerçek hayata uymayan, akıl sınırlarını zorlayan gerçekdışılıklardır.
-araba çarpsa da, gökdelenden düşülse de, tren altında kalınsa da, köpek balığına yenilse de, fırında pişirilse de her daim hayatta kalma,
-yüzü kaplayan gözler, minicik ağızlar (japon çizgi film karakterleri),
-bombanın bomba sahibinin elinde patlaması,
-hep aynı kıyafeti giyme,
-gece gündüz macera peşinde olsalar bile hiç uykularının gelmemesi,
-hep çizgi filmin başrol karkterinin kazanması,
-çizgi filmlerin çoğunlukla ormanda geçmesi,
-çizgi filmlerin hep gündüz zaman dilimlerinde geçmesi,
-iri, korkunç görünümlü çizgi film karakterlerinin her zaman kaybetmesi,
-yapılan ince bilimsel deneylerin asla başarılı olmaması vs.
yaşları sabittir,bazı çizgi filmlerde aradan yıllar geçer ama büyümezler. Mutlaka bir adet kedi, köpek vb. olmak üzere bir adet de normal insan olmak üzere en az iki yakın arkadas edinmişlerdir. Her maceraya birlikte koşarlar. Sürekli birbirlerini kurtarırlar. Hiç küsmezler, darılmazlar kırılmazlar.dostluk güzel seydir nitekim. inceden inceden mesajı da verirler.
belki de asıl mantıksız olan gerçek dünyadır dedirten olay ve durumlar*
niye yani ben bunu farketmediğim sürece havada yürüme yeteneğim yok
niye acme diye ne istesek bi icat yapan bi şirket yok
gerçek dünyada anca asimo falan var işte o da tırt bi robot
ha bana yap desen yapamam bi asimo ama o ayrı bi durum
tsubasa topu alir ve ilerlemeye baslar. 1 bolum boyunca kaleye ulasmaya calistigina tanik oldugumuz bolumler vardir. ne hikmetse kale gozukmez. ceza sahasi gotundugu zaman icinizde bi heyacan uyanir. akula vurusunun yaklastigini hissedersiniz. ama tam vurusun yapilacagi sirada bolum biter ve ertesi sabahi dort gozle beklersiniz.
cocukken fark edilmeyen, zerre kadar da umursanmayan mantiksizliklardir. hatta onlari ceken bu mantiksizliklarin ta kendisidir. hala izleyen yetiskinlere 15 dakikaligina cocuk olun, keyfini cikarin, sorgulamayin derim ben.