benim sevgilim çok güzel; hatta dünyanın en güzeli, tek güzeli. ama bir de sevgilimin sevgilisini dü$ünecek olursak, yani beni, sanırım sevgilim son derece çirkin bi sevgiliye sahip. hatta dünyanın en çirkini, tek çirkini.
hepsini okudum.aslında insanın güzellik ve çirkin arasında gidip gelmesi yerine, insanları daha farklı anlamaya çalışması lazım.bir çocuk şöyle demişti,"insanların güzellik peşinde koşmalarına,makyaj yapmaları aslında hiç gerek yok insanların içini açtıklarında zaten hepsi aynı değil mi?".aynı şekilde insanda gerçekten tip yoksa fikir ve düşüncesinin güzelliğinin olabileceğini unutmamak lazım.bana göre; bu yüzden her insana aynı mesafe ile yaklaşmak lazım,mesafe artırıp ve azaltmakta sizin elinizde olmalı.
yalnız yaşamayı ölüm zannedenler gideri var deyip birlikte olurlar yoksa benim bildiğim sevgili her daim güzel gelir
insana.he bir de çirkin seviyor da olabilir.güzellik git gide tükenir ama çirkin ya da az güzel birinde git gide sevecek daha çok şey keşfedersin.
mecnuna demişler; hacı seni bu hale getiren kız kim birde biz görek. olur demiş. gitmişler, görmüşler. ee kız normal, ahım şahım bi güzelliği yok. demişler bu mudur?
çirkinlik ve güzellik göreceli kavramlardır. bana göre çirkindir sana göre güzeldir. net kavramlar değildir bunlar. bir insan kendisine çirkin gelen biriyle birlikte olmaz. o sevgili, senin için çirkinse onun için değildir ki onunla birliktedir.
"yemeğin tadı mı yoksa sunumu mu önemlidir?" sorusunun cevabı ile kesişen durum. herkes için göreli bir cevap vardır ama kimse bu yemekten zehirlenmek istemez.