japonlar işi biliyormuş abi. ağaç yaşken eğilirmiş. sokacaksın ayaklarını tahta kutuların icine mini mini ayaklar çıksın ortaya. ne o öyle kürek gibi ayaklar. ayak dediğin el kadar olmalı. giymesinler koca ayaklar narin ayakkabı. içim kalkıyor. kusacam.
pek tabi olabilir boyle bir olay. "ah benim ayaklarim cok cirkin dur ben denize giderken harley davidson bot giyiim" diyecek hali yok. cirkin ayak yoktur; bakimsiz ayak vardir. aslinda el ve ayak, bir kizin bakimli olup olmadiginin en buyuk gostergesi. dunyanin en afet-i devran hatunu da olsa bakimsizsa hicbir sey ifade etmez onun guzelligi.
bazi kizlarda "aa sapigin zoruna bak ayaklarimdan tahrik oluyor" serzenisi mevcut. bir erkek, goguslerinden nasil tahrik oluyorsa ayaklarindan da pek tabi olabilir. bakimli, guzel bir ayagin durusu herkesin takdirini toplayacaktir. ne alakasi var sapiklikla bilmem neyle. estetikten baska bir mesele degil.
gayet doğaldır. çirkin ayaklılar açık ayakkabı giymeyecekse, çirkin elliler de eldivensiz dolaşmasın, keller de şapkasız çıkmasın, vücudunda herhangi bir kusur bulunan da evden çıkmasın o zaman. hayret bişi ya.
kendisiyle barışık olan kadınların yapabileceği durum. yada ayaklarını başkalarına beğendirme amacında olmayıp yaz ortasında kimseyi siklemeyecek kadının yapabileceği eylem.
başlıktaki "çirkin" ifadesi subjektivitenin kurbanı olmuş kişi betimlemesidir.*
bu bahsi geçen kürek gibi ve bakımsız ayakları olan kadınlar yaz mevsiminin gelmesine üzülme sebeplerindendirler. ayak fetişzmiyle uzaktan yakından alakası yoktur, sadece estetik kaygı güdülmektedir.
giymesinlerdir..*
