Vay amk. Cok uzun bi yazi. Biraz okudum da cidden enteresan bir konu. Olur mu olur. Cinin su an hala kullandigi yazilar bile bir cesit hiyaroglif. Cin'de var oldugu bilinen onlarca piramit falan var. Benzerlik aramaya kalksan epeyce var. ama yine de bilinmez belki de bos bir iddia.
Çinliler hangi dini kurmus acaba çok merakk ettim.
Budizm felsefedir
Kofiçüs felsefedir
Taoizm yine bir felsefedir.
Çin bugun buyuk çogunlukla ataisttir. Budizmi dinden sayacak olursak en buyugu budizmdir. Kaynagi hindistan veya katmandu. Ikinci sirada islamiyet gelir.
Dolayisiyla dinle bu işi bağlamak veya ayrıştirmak kel alaka olacaktir. Kulturel benzerliklere ve farkliliklara bakmak lazim.
Eskiden bizim atalarimizda musluman degilmis ama simdi biz muslumaniz. Bu bizim gokturklerle hunlarla ve hazarlarla ve niceleriyle bagimiz olmadigi anlamina gelmez.
budizm çinde değil hindistanda ortaya çıkmıştır ve budizmde tanrı ruh kavramı yoktur. budizmde cennet ve cehennem inancı islam veya sizin anladığınız ibrani dinlerdeki gibi değildir.
budizme göre hayat sürekli döngü içindedir ve önemli olan bu hayat denen acıdan ( daha doğrusu döngü) kurtulmaktır. o yüzden nirvanaya ulaşmak artık bu döngüden sıyrılıp yok olmak ve acıdan kurtarmaktır çünkü hinduzim ve budizm gibi dinlerde acı çok önemlidir.
budizmin felsefi olarak çok çıkmazı da vardır ancak hinduzime tepki oluşturduğu için tanrı, ruh ve doğal olarak kast sistemini de reddeder.
budizmde cenent ve cehennem inancı hinduizmden tam kurtulamadığı için kalmıştır. nitekim ruh yerine enerji demeleri de bunun bir kalıntısı çünkü reenkarnasyonda döngüyü sağlayacak bir aklı açıklayamamışlardır.
cennet ve cehennem inancına gelecek olursak, budizm de bu inanç karma üzerinden olur, bir önceki hayatında yaptığın kötülüğe göre yeninde gelirken eğer kötü biriyse alt karmada gelirsin ama 7 gün cehennede yanıp gelirsin. yani ahiret hayatı onlarda döngü içinde sadece bir ayrıntıdır. kastettikleri cennet de paganistlerin kullandığı yer altı kafasıdır.
mısıra gelecek olursak mısır içe kapalı bir kültürdür ve yıllarca kendini tekrar etmiştir. en basitinden heykeline bile baksanız ne kadar durağan olduğunu görürsünüz.
ayrıca bunun nedeni mısırın katı kurallara bağlı olmasıdır, din kuralları esnetilmez ve her şey dine göre olur. dinle kafayı bozmuş bir devlet de denebilir. yani çin değil kendi kültürüdür ve çin daha esnek bir kültüre sahiptir.
Reenkarnasyon ya da ruh göçü, çeşitli inanışlarda (örneğin Hinduizm) ruhun (atman) ölümden sonra başka bir bedene geçmesidir. Kelimenin kökeni latindir, kelime anlamı olarak "vücuda yeniden girmek" demektir. Aslına bakılırsa kelime gerçekten de Batı kaynaklıdır, Hinduizmin coğrafyasının antik dillerinde böyle bir kelime bulunmaz. Yeniden doğuş döngüsünün geçtiği yere Samsara, doğuşa ise basitçe jati (doğuş) denir, reenkarnasyona denk gelen bir kelime yoktur.
Budist yeniden doğuş kavramı, reenkarnasyondan oldukça farklıdır çünkü Budizm'de bir bedenden başka bir bedene geçen değişmez ruh inancı yoktur. Budizm'e göre bir bedenden diğerine geçen şey sadece "bilinçlilik akışı", "karma-enerji"dir, ve Budizm'de bu olaya punabbhava (yeniden oluş) ya da kısaca bhava (oluş) denir. Her ne kadar bu kavram ingilizceye yaygın olarak "yeniden doğuş" olarak çevrilse de yeniden doğan hiçbir şey olmaması açısından bu günlük kullanım, Budist "oluş" kavramını tam olarak yansıtmaz.
Budizm böyle bir dindir sonuçta diğer yaşamı etkileyen bir adalet sistemi vardır.
Eski misirda da cok tanrililik hakimdi.
Madem Taoismin de cok tanrili bir din oldugu kabul ediliyorsa...
Ahanda al sana bi benzerlik daha.
Lakin eski dunyanin zaten buyuk cogunlugu putperest veya cok tanrili sentetik inanc sistemlerine sahipti. Yani bi sekilde Benzerligi dinden baglamak dogru olmaz.
Tabi bu bir iddia olma ihtimali bence düşük lakin bizim orhun alfabesinin de anadolu kavimleri(hitit,likya,lidya,truva,kapadokya vs.),arami veya eski mısır hiyoroglif uzantısı olduğu iddialarını baz alırsak oladabilir
Lakin benim bildiğim çin de ilk medeniyet olan hia hanedanı çin toplumundan farklı iddialara göre etiyopya,hindistan ve endonezya kökenli bir kavim çinliler ile karışıyor ve lin-min adında yapay bir ırk ortaya çıkartarak kral oluyorlar sonrası şang da keza aynı ırkın uzantısı lakin çin in zhou hanedanı kuzeyden gelen göçebe proto-türkler tarafından kuruluyor sonra top qin hanedanına geçince çin imparatorluğu kurulmuş oluyor zaten.
