eskiden yolcu arabalarını ya da top arabalarını atlar çekerdi. günümüzde elektrikli lokomotifler, trenleri büyük bir hızla çekmektedir. hayvan gücüyle çekme böylece gidererek yerini buharla, patlamalı motorlarla ve elektrikle çekmeye bırakmıştır: demiryollarında, kanallar boyunca gemileri yedekte çekmede, teleferikler, asansörler ve yükleyicilerde, bu güçlerden yararlanılır.
lokomotif vagonları çekerken baştaki vagona bir çekme(cer) gücü uygular; her vagon, çekme gücünü ardındaki vagona iletir; böylece, söz konusu güç, lokomotiften son vagona şiddeti azalarak ulaşır. çekme gücüne havanın direnci, tekerleklerin dönmesinden doğan sürtünme ve tren bir rampa çıkıyorsa ağırlık bileşeninden oluşan frenleme güçleri karşı koyar. otomobillerde de aynı durum söz konusudur. araba önden çekişliyse, yani çekme ön tekerlekler tarafından sağlanıyorsa, otomobil yola daha iyi uyar ve daha iyi oturur. üstelik, çekme sürekli tekerlek düzleminde kalacağından kararlılık daha büyük olur. ayrıca, transmisyon milinin kaldırılması, ağırlık merkezinin yüksekliğini düşürme olanağı verir.
metaller, çekme güçlerine nasıl direnç gösterir? silindir biçiminde bir metal çubuğa giderek artan bir çekme gücü uygulanırsa, çubuk uzar. esneklik sınırı aşılmazsa çekme gücü kaldırıldığında metal ilk durumuna döner. çekme gücü daha büyük değerlere ulaşırsa, metal çubuk eski durumuna dönmez; ardından daha da daralır ve en sonunda kırılır. kırılma gücü metalin direncinin ölçüsüdür. demir için bu güç 1 mm² kesit başına 50 kg ağırlık dolayındadır; bakır için 41, kurşun için 2 kg/mm²dir.