jean paul sartre' nin ; ' özgürdü, her şeyde özgürdü, bütün özgürlüğü üstüne çullanmıştı yine. insan ya da makine olmakta özgürdü, mırın kırın etmekte özgürdü, korkunç bir sessizliğin ortasında dönmemecesine mahkum, sonsuza dek özgür kalmaya mahkum. ' sözlerini beynine kazımış insanın uzaklara, buram buram özgürlük koklayarak gitmesidir.
çekip gittiği yere; annesinin üzüntüden kısalmış kemiklerine sarılmak için dönenler için geliyor;
--spoiler--
''ağlamak için gidiyordum. etimin parçalanışını görmek için gidiyordum. ruhsal hayatımla alay etmek için, bildiğim her şeyle mücadele etmek için dönüyordum. ne kadar dayanabileceğimi, ne kadar duyarsız olduğumu anlamak için gidiyordum, sokaklarında tesadüfen babamı görebileceğim şehre...''
--spoiler--
--spoiler--
''bütün hayatımız boyunca beklediğimiz ve nereden geleceğini bilmediğimiz huzuru arıyoruz. ve tükenmez huzur arayışımız hayatta kalmamızı sağlıyor. aslında yalan söylüyorum. ben hiçbir şey aramıyorum ve beklemiyorum. sadece duruyorum. kaçanı da durduruyorum. ''durun!'' diyorum, ''gitmenize gerek yok. onlar size gelirler.'' ''
--spoiler--
herkes yazar, bahseder, ister. yapmaksa göt ister. o yüzden öyle göte sahip bir adam olarak bir tek şey söylemek istiyorum, çekip gittiğim yere 15 yıl sonra dönmenin verdiği çırpınışlarla;
terkettiklerinizi dikiz aynanızda izlemek acı vermeyecekse, fren pedalınızı söküp atın ve gazı kökleyin!