boşuna bekleme yiğidim gelmez sende içtiğin çayla böbrek ve karaciğeri zedelersin üzersin ağlatırsın gece tuvaletin yolunu aşındırdığınla kalırsın. ödemin artar ama o gelmez. hem bir insanın peşinden sadece köpekler koşar çok şey yapma gelecek olsa gitmezdi!
uzun uzun konuşmak istiyorum seninle sadece.. hiçbir şey sormadan birbirimize, çayın buharıyla kalplerimizi ısıtmak istiyorum..
ben artık sadece çay demleyebilirim sana.. bir de dinleyebilirim dertlerini.. “anlat, rahatlarsın." derim, anlatırsın her şeyi “boşver, geçer" diyemem.. geçecek, bilirim, ama diyemem.. nasıl boşveresin ki? o içindeki, mideni kazıyan, kalbini acıtan acıyı nasıl boşveresin? saçma konuşmam ben, sadece çay demlerim sana.. bir de şiir okurum.. sen çayını yudumlarken, ben bir damla çay dökülmüş şiir kitabımdan şiir okurum sana.. istersen, belki, kendi yazdıklarımdan okurum; ama korkarım, hissettiklerimi yazdığım şeyleri anlayamamandan korkarım.. sen gel.. çay demledim.. gel, ısıtalım kalbimizi..
hadi, kalk gel.. gel sana ayırdığım en güzel köşeye.. çaylar soğumadan gel..