yanlış anlaşılmışsınızdır ve tam birşeyleri açıklayacağınız sıra msn ini kapatır diğeri, ya da telefonunu.
arar ulaşamazsınız. yazar ulaşamazsınız.
mesajlarınız iletilmez. deliye dönersiniz, mutlaka açıklamanız gerekir ama kişiye ulaşamazsınız işte.
eliniz kolunuz bağlı kalırsınız. işte o an çaresizsinizdir.
işin kötüsü bu durumda çaresizseniz, çare-siz değilsinizdir.
bir durum karşısında elinden bir şey gelmediğini üzülerek fark etme hali.
tanımı geçiyorum. aramaya inandım lakin aradığımı bulamadığımdan mütevellit bu başlığı açtım sevgili okur. yine de her ne kadar elimden geleni yapacaksam da hissettiğim kadar anlatabilecek miyim bu durumu bilemiyorum..
çaresizlik insanadan insana değişir. ama temelde yatan duygu bir şey karşısında istenildiği halde 'yetersiz kalma'dır. 'yetersiz kalma' insanoğlunun aslında doğasına aykırıdır. dünya var olduğundan beri insan denen canlı aklıyla, duygularıyla ve davranışlarıyla diğer canlılardan ayrılmıştır. daha güçsüz, daha küçük, daha yavaş olduğu sayısız hayvana karşı aklıyla türünü devam ettirmeyi 'başarmıştır'. ve aslında 'başarmak' insanın genlerinde kodludur. bazense olaylar bazı insanlar için farklı gelişir. burda da durum birden farklı yöne gidebilir. kimi 'çaresiz' kaldığının farkında bile olamayacak kadar başkalarına bağımlı ve acizken, kimisi bunu kendine yediremeyecek kadar onurlu, kimisiyse 'çaresizlik' durumda kontrolü kendinden üstün gördüğü bir güce inanıyorsa Tanrı'ya, inanmıyorsa mesela 'doğa ana'nın takdirine bırakabılecek kadar olgundur. insan sayısı kadar çeşitli davranış biçimleri ve hatta aslında bazen tek bir insanın bile bir olay karşısında aynı şiddette uyaran verildiği halde farklı zaman ve duygu durumları karşısında verdiği 'farklı' tepkileri vardır. dolayısıyşa belki de insan sayısından daha fazla sayıda ve çeşitte olaylar karşısında tepkiler vardır. dış uyaran 'bir durum karşısında yetersiz kalma'ysa eğer, çoğunluğu çaresiz hisseder. çaresiz hissetmek pis bir duygudur. bir yılan gibi soğuktur. içinizin tam ortasına çöreklenir, oturur. çaresiz olduğunu fark edemeyecek grup haricindeki diğer iki gruptaysanız eğer bu durum sizi rahatsız eder. kendinize yediremezsiniz. hırpalarsınız kendinizi, savaşırsınız kendinizle ve isyan edersiniz.. içerikse farklı olaylar karşısında genelde aynıdır. birinci grup 'neden ben?' derken, ikinci grupsa sadece 'neden?' diyenlerdir.
çaresiz hissetmek gerçekten yeterli olmaya çalışan onurlu bir insanı ciddi bir depresyona dahi sokabilir. öyle boktan, berbat bir histir.