Geldi...iki gözümün çiçeği. Ne güzel dönüşümlü çalışma ile ayda 2-3 gün geliyordu oysa ki.
ilkin; simit torbasını açtı haşır huşur. Sarılı olduğu kağıdı açarken susam taneleri saçıldı ortalığa; paraya kıyıp kaliteli yerden alıyor belli ki.
Sonra; evden getirdiği, içinde domatız, zeytin ve peynir dolu büyük boy tupperware kutuyu açtı topssss diye. Hart hurt ses gelmeye başlayınca salatalık da getirdiğini anladım.
2 şekerli çayından bir yudum alarak başladığı kahvaltı bir keyif sürecine girerken ortam şarküteri dükkanına döndü tabii.
Detay verip daha da sıkmak istemem ama ik'ya şikayet ettim. Her katta 2 kafeteryada 5er masa var; gitsin orada zıkkımlansın diye.
Bakalım; o da benim müzik dinleyişimi şikayet edecek sanırım.