babacan patrondur. çalışanın hastalığında herşeyiyle ilgilenir. bizzat benim patronumdur. kendisi candır. şeker komasına girip bilincimi kaybettiğimde yanımda onu gördüm '' elimi tutup sakin ol kızım geçicek diyordu.''. babam gibidir. hem de öyle maaşı geciktirmz, tam tersi maaş günü hafta sonuna geldiğinde maaşımızı cumadan verir. tamam öyle ağam şağam iyi bir maaş vermesede tr standartlarına göre iyidir.
işi bilen patrondur. Size çocuğu gibi davranması nedeniyle ''para için onunla çalıştığınızı'' düşüneceği korkusuyla zam isteyemez hatta zam istemek aklınıza geldiği için kendinizden utanırsınız.
Vardır, kendi patronumdan biliyorum. Maaşımı yeni çekmeme rağmen 1 haftada tükettim ve telefon açıp, param kalmadığını söylediğimde 2 maaş değerinde para yollamışlığı vardır efenim.
babamın patronudur. bizim tüm eğitim masraflarımızı karşılar. babamın cebine sınırsız kredi kartı koymuştur ve altına sıfır araba vermiştir. tüm tatil masraflarımızı karşılar. bin dolardan az bahşiş verdiğine hiç rastlamadım. ha bunlara ek olarak bir de maaş ve ona endeksli olarak yüksek oranda sigorta ödemektedir.
not: babam lise mezunu.
benim patronumdur o. her ay bir eksiğim olup olmadığını sorar, masamın etrafını süpürürken bile sen yapma çocuklar yapsın der (kendi oğulları için). evlerine ne alınırsa banada aynından alır. hatta bir de işi bırakmamam için 'evlenme ben sana ev alırım kızım sen çıkma işten' diye komik bir teklifte bulunmuştur ki, candır süleyman abim.
yahudi ya da ermeni olması kuvvetle muhtemel patrondur. odasının kapısını kilitleyip 5 vakit namaz kılan 2 patronum da maaş ödemelerinde ve diğer sosyal haklar konusunda çok kötülerken, etrafımdaki hristiyan ve yahudilerin hiç de öyle olmadıklarını görüyorum.
hatta patronu yahudi olan arkadaşlarımın ikramiye, hediye, tatil vb sosyal haklarını kat be kat fazlasıyla aldıklarına şahidim.
işi daha ileri götüreyim. korozo'da çalışmış bir ablam çocuğu olunca çalışamayacağını söyleyip işini bırakmıştı. 8 yıl çalışmış bu işçisinin tazminatı verip sanki kendi çıkarıyormuş gibi son kuruşuna kadar da parasını ödedi.
yani o çalışanın anlı kurumadan parasını vereceksiniz hadisi bizimkiler için hikayeden başka bir şey değil.
Eski ermeni ustaların türk esnaflığına kazandırdığı alışkanlıklardandır.
Usta bir yerden sonra babadan illeridir. Usta çırağının koluna altın bileziği takar , askere yollar , askerdeyken bakar , askerden sonra evlendirir , işini kurar ve salar.
Şimdiki esnaflar n'apsamda çalışanımın sırtından 3 kuruş daha fazla kazansam diye düşünürler. Size bin lira maaş veriyorsa en az ikibin lira kazandırmanızı bekler. Sizi işe değil sanki evlatlık olarak almıştır yanına.