Yayına koyup attığı oklar yıldırımlardır. Yerdeki kötü ruhları izler ve onların saklandığı ağaçların üzerine ateşini gönderir. Yıldırım düşen ağaçtan bir parça alınıp saklanırsa eve kötü ruhların girmesi engellenir. Bazı Türk toplulukları Yıldırım Tanrısı'na süt ya da ayranı saçı (cansız kurban) olarak verirler.[1] Süt yıldırım ateşini söndürebilen ve uzak tutabilen tek şeydir. Yıldırımın düştüğü yer, artık Çakay Hana aittir ve orayı kimse mülk edinmez. Moğollar şimşek ve yıldırımdan korkarken Türkler bundan sevinç duyarlar. Moğol tarihinde yıldırım ve kapalı gökyüzü nedeniyle yarım kalan veya kaybedilen savaşlar olduğu söylenir. Türkler yıldırım düşünce at sürüp göğe ok atarak bu sevinçlerini gösterirler. Yıldırım baharda Yenigünün (Yeniyılın) haberscisi demektir. Çünkü yıldırım da Tanrının okudur. Onun oklarını kabul ettiğini böyle bildirmek gerekir. Ayrıca yıldırımın düştüğü yere tapınak yapılır. Yeryüzündeki tüm ilkel toplulukların ortak belleklerinde mutlaka yıldırımlara dair anılar (söylenceler) bulunur.