en kallavi bankaların bile yapmakta olduğu iştir. zira asgari ücret ellerinden gelse daha az verip saatlerce insanları çalıştırıyorlar. hele bir de buralarda bile işe girmek için bin türlü mülakat, sınav, cart curta girip başarılı olman gerekiyor. tecrübeyle sabit.
(bkz: hsbc)
avrupada çağrı merkezlerine dünya sağlık örgütü en fazla 4-6 saat çalıştırabilirsin diyor. ya da uzun mesaileriniz varsa, bir gün çalışır bir gün çalışmaz diyor.çünkü çok yorucu, stresli, sağlık açısından zararlı bir ortamda çalışılmaya çalışılıyor. ama gel gör ki türkiye köleler ülkesi olduğu için iş anlamında, kimsenin umurunda değil. paranın peşindeler. davacıyım.
çeşitli banka ve telekomünikasyon şirketlerinin hizmet kalitelerini yükseltmek ya da kârımızı nasıl daha çoğaltırız düşüncesiyle kurdukları çağrı merkezlerinde çalıştırdıkları insanlara asgari ücret+yemek+yol vererek ve günde 12 saat ya da daha fazla çalıştırarak, işin başka bir boyutu çalışanlarını sı.maya dahi göndermeyerek çalıştırdıkları gerçekken, bir de bunların ceo'ları çıkıp piyasaya "bu yıl ki istihdam hedefimiz 1000 kişi" gibi kulağa hoş gelen ama gerçekte kendi reklamlarını yapmaktan ve şirketlerinin imajını parlatmaktan başka bir boka yaramayan laf konuşurlar ekonomi basınına.
çağrı merkezinde çalışanlar çok az maaşa çok iş yapmaktalar, çok eziyet çekmekteler ve yıllık izin şöyle dursun haftalık izin veya tatilleri bile yoktur.
