+ Hee ben dur dedim. Tekrar giyindirdim. Yaklaş dedim. Ben soymaya başladım. Üstünde böyle bir kaban var, siyah... Altında mı? Yırtmaçlı uzun bir etek. Yırtmaç buraya kadar... Kabanı bir çıkarttım böyle. Üstünde parlak kumaştan bir gömlek var. Gömleği çözüyorum böyle, pat pat pat pat... Bir yandan da böyle boynundan öpüyorum hafif hafif... Gömleği bir çıkarttım, bir sarıldım, tuttum böyle... Tüyleri böyle diken diken oldu. Memeler mi? Taş! Bacağını kaldırdım... Yırtmaçtan böyle çıktı bacak... Daha fazla soyamadım tabii, zart diye verdim ağzına!"
Kıyafetlerin insan algısı ile ne kadar oynadığının kanıtıdır. insanın doğasında doğal olanı bozup süslemek, farklı hale getirip bunu çekici bulmak ve satmak vardır. Basit bir tişört insana çekici gelmez ama üzerine bir kedi çizip üzerine puma yazarsanız müthiş bir sınıf göstergesi oluşur. Varoş bir kızın giydiği gri eşofman ve askılı atlet kimilerine çok çekici gelirken kimilerine bunun yerine pahalı makyajlar yapan, marka kıyafetler ve eşofmanlar giyen kız çekici gelir. Aynı şey erkekler için de geçerli. Boydan boya çıplak bir erkek çekici değilken koluna rolex saat, güzel bir beyaz gömlek, fit ve atletik gösteren bir pantolon çok çekici yapabilir. Bunun türevleri artar. Milyon tane çeşidi vardır ve bunlar insan algısının ürünleridir. insanın milyonlarca yılda oluşup gelişen beyninin katmanlarının yarattığı bir sendromdur.
